AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "İster hukuk fakültesi öğrencisi olsun ister ilahiyat fakültesi öğrencisi, öğrencilerin tamamının başı açık olabilir veya tamamının başı kapalı olabilir, bu konuya dair artık kadınlar söz konusu olduğunda şu ayrımcı dilden muhakkak suretle kurtulmak lazım." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, grup başkanvekillerine yerlerinden söz verdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, memur maaş artışlarına değinerek, "Seçim öncesinde en düşük memur maaşının 22 bin TL olacağını ilan ettiniz. İktidara yakın sendikalar da bunun bütün memurlara da yansıtılacağını söyledi. Şimdi öyle anlaşılıyor ki bu çalışma bir türlü gelmedi. Bunun hesabının yapılmış olması lazım. Bu kadar ne çalışılıyor? Önceki Maliye Bakanı 'tamam' dedi. Acaba şimdiki Maliye Bakanı zorluk mu çıkarıyor? Memurlar emekli maaşları da buna endeksli bir şekilde alacağı aylıkların ne olacağını bilmek istiyor. Bizim beklentimiz de bu artışın bütün memurlara yansıtılmasıdır. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Şimşek, bu bütçeyi kısmaya çalışıyor. Memur, işçi üzerinden rekabet olmaz." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Milli Mücadele'nin ve Kurtuluş Savaşı'nın en önemli süreçlerinden olan Amasya Genelgesi'nin 104. yıl dönümünün idrak edildiğini belirterek, Amasya Genelgesi'nin 19 Mayıs'ta Samsun'da başlayan Milli Mücadele'nin yol haritası olduğunu söyledi.
Amasya Genelgesi'nin milli egemenliğe dayanan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan ilk belge olduğunu ifade eden Akçay, "Amasya Genelgesi, milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır ilkesiyle, istiklal ve istikbal mücadelesinin manifestosudur." dedi.
Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da bireysel silahlanma artışına dikkati çekerek, "Ağırlaşan ekonomik ve sosyal kriz toplumsal şiddetin de boyutlarını artırdı ve cinayetler de bunun en temel göstergesi. Biz de bu tehlikeye dikkati çekmek istiyoruz. Hem ucuz hem de kimlik bilgileri ile silahlar alınabiliyor. Ciddi bir kontrol sistemi yok. Her gün kadın cinayetleri işleniyor. Av tüfeklerine 'avcılık yapacağım' diyen herkes erişebiliyor. "ifadelerini kullandı.
- "Yapısal reformlardan uzak durdukça geçim sıkıntısı bitmeyecek"
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal ise asgari ücrette yapılacak artış ve hükümetin ekonomi politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni asgari ücretle, asgari ücretlilerin geçim sıkıntısının bitmeyeceğini öne süren Köksal, "İktidar, fiyatları düşürecek yapısal reformlardan uzak durdukça bu geçim sıkıntısının biteceği görülmüyor. Yapısal reformlar yapılmadıkça döviz artışını, enflasyonu, kayıt dışı ekonomiyi daha çok konuşmaya devam ederiz. İstanbulluların yarısından fazlası geçinemiyor." dedi.
Köksal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçim öncesi Erdoğan 'Enflasyon dünyada var ama bizde yok, bizdeki sadece pahalılıktı' diyordu. O pahalılığın nedenleri olarak da soğan, patates depolayanları, marketleri, esnafı, stokçuları sorumlu tutuyordu. Şimdi sabır üstüne sabır isteniyor. Şimşek, TÜSİAD'dan sabır istiyor. Dokuz ay sonra seçim yapılacak, o zamana kadar para saçmaya devam. Ekonominin tedavisine zaten geçilmiyor. Erdoğan'ın kazanmasıyla sözde Türkiye Yüzyılı başlayacaktı, 28 Mayıs'a kadar vatandaştan sabır istendi ama acı reçeteyle, kemer sıkma yüzyılı başlamış oldu."
- "Kendi içinizdeki karşıtlıklara cevap bulun"
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin seçim sürecinde yapıldığı iddia edilen "kara propaganda" tartışmalarına ilişkin, "CHP Grup Başkanvekili arkadaşımız reklam harcamalarından bahsetti. Doğrusu önce, muhataplarınıza, karşı tarafa sorular yöneltmeden evvel kamuoyunda CHP'nin kendi içinde yönetmiş olduğu kampanya, reklam bütçesiyle alakalı çok farklı soru işaretleri, tartışmalar var, kendi içinizde de çok önemli karşıtlıklar var. Doğrusu önce bunların bir cevabını bulmak lazım, kendi içinizde bir cevap bulursanız bize yönelttiğiniz soruları da ben ciddiye alarak bir cevap verme ihtiyacını duyarım, şu anda bunları cevap vermeye değer bulmuyorum açık söylemek gerekirse..." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de başörtüsü düşmanlığının olduğunu da dile getiren Zengin, kurumsal olarak siyasi partilerin bunu yapmadığını ancak CHP'den 27. Dönem milletvekili adayı olan doktor Işık Özkefeli'nin bu konudaki paylaşımlarını aktardı.
Kendisinin hem hukuk fakültesi mezunu hem ilahiyat fakültesinde yüksek lisans yaptığını anlatan Zengin, şöyle devam etti:
"İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin mezuniyet töreni var ve öğrencilerin tamamı da başörtülü öğrencilerden oluşuyor. Burada çekim yapan bir kişi bilerek ve kasten bu öğrencilerin hukuk fakültesi mezunu olduğunu, törenin hukuk fakültesi mezuniyet töreni olduğunu iddia ediyor ve diyor ki; 'Hukuk bunlara mı kaldı?' Biliyor musunuz ben bunları hep duyardım. Mesela İstanbul Barosu seçimlerine giderdim oy kullanmaya, yol verdiğim ne diyelim tırnak içinde teyze, abla yaşındaki insanlar bize dönük şöyle derlerdi; "Bunlar da avukat oldu ya" bildiğim bir ifadedir yani. Şimdi dönüyorlar, diyorlar ki; 'Efendim, hukuk bu başörtülü kızlara mı kaldı?' Ya, bunu artık hala nasıl söyleyebiliyorsunuz ve hala bundan insanlar nasıl rahatsız olmadan bunları kamuoyunda paylaşabiliyor anlayamıyorum. İster hukuk fakültesi öğrencisi olsun ister ilahiyat fakültesi öğrencisi, öğrencilerin tamamının başı açık olabilir veya tamamının başı kapalı olabilir, bu konuya dair artık kadınlar söz konusu olduğunda şu ayrımcı dilden muhakkak suretle kurtulmak lazım. CHP'nin genel manada bu konuda artık böyle bir dili kurumsal olarak kullanmamaya gayret ettiğini görüyorum ama kendilerine oy veren, bir taraftan da kendi milletvekili adayı olan insanların böyle paylaşımlar yapması halinde de bir itirazın olması lazım geldiği kanaatindeyim, bu mevzuyu önemsiyorum."
(AA)