Atardamarlarımızda ki kan basıncımıza tansiyon denir. Kalp kasımız kasıldığında atardamarlarımıza kan pompalanır. Kasılma sırasında gerçekleşen ve ölçülebilir olan basınç sistolik basınçtır. Bunun zıttı işlem olan kalp kasının gevşemesi sırasında ölçülen basınç ise diastolik basınçtır. Tansiyon değerlerimizi ölçerken bu kan basınçlarımıza bakarız. Büyük tansiyon dediğimiz kavram aslında sistolik basınçtır. Aynı şekilde küçük tansiyon ise diyastolik basınçtır. Tansiyonun gereğinden fazla yükselmesine ise hipertansiyon denir.
İdeal tansiyon değerleri kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. Ama ortalama bir ideal tansiyon değerleri şu şekildedir:
Büyük tansiyon için 120-130, küçük tansiyon içinse 70-90 arasında olması ideal durum olarak değerlendirilebilir. Gençler ve çocuklarda ise tansiyon değerinin küçük çıkması normal olarak kabul edilebilir.
Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Nedir?
Düşük tansiyon yani bir diğer adı ile hipotansiyon kendini çok belli eden bir hastalık durumu değildi. Fazlaca bir sakıncası olmadığı için çok tehlikeli görülmez. Aksine kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini azalttığı için olumlu olarak bile kabul edilir. Ani tansiyon düşmelerine, baş dönmesine, halsizliğe ve baygınlığa neden olabilir.
Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir?
Hipertansiyon yani diğer bir adıyla yüksek tansiyon. Bu durum genellikle tansiyon değeri 140/90 mmhHg’nin üzerinde iken ortaya çıkar. Yaş konusunda herhangi bir aralık bulunmamaktadır. Bebeklik çağından itibaren her yaşta görülebilmektedir.
Hipertansiyonun nedenleri nelerdir?
- Fazlaca tuz tüketmek
- Stres yapmak
- Obezite
- Kalp damar hastalıkları
- Böbrek rahatsızlıkları
- Genetik etkenler
- Tiroid rahatsızlığı
- Böbrek üstü bezi rahatsızlığı
- Diyabet hastalığı
Yukarıda bahsettiğimiz nedenler genellikle hipertansiyonun en yaygın nedenleridir. Fakat hipertansiyon hastalarında genellikle neden bulunmaz. Bu hastalara esansiyel hipertansiyon denir.
Hipertansiyonun Belirtileri Nelerdir?
Hipertansiyon kendini çok iyi saklayan bir hastalıktır. Yıllarca bir belirti ve uyaran göstermeden durabilir. Fakat hastalık artık kendini saklayamadığı noktaya ulaştığında ise aşağıdaki belirtileri gösterebilir.
- Baş ağrısı
- Burundan kan gelmesi
- Kulaklarda çınlama duyma
- Halsizlik durumu
- Sıkça idrara çıkma ihtiyacı hissetme
- Bacaklarda şişlik görülmesi
Hipertansiyon tanısı nasıl konur?
Yukarıda bahsettiğimiz belirtiler ile doktora müracaat eden hastaların tansiyon değerleri ölçüldüğünde sonuç eğer 140/90 üzerinde çıkıyorsa şüphelenilmeye başlanır. Hastalara EKG, 24 saat süreli tansiyon holter, kan testi ve idrar testi yapılır. Bunlarla beraber hasta fiziki muayeneden de geçer.
Hipertansiyonun tedavisi nedir?
Hipertansiyonun tedavisinin temelinde hastanın bu tedavileri doğru yapması yatmaktadır. Çünkü ilaç tedavisinin yanında, en temel olarak hastanın bu tedavi için yaşam standartlarını değiştirmesi gerekmektedir. Bu standartların en önemlileri besin tüketimi ve spor standartlarını değiştirmeleridir. Hipertansiyon tansını konmuş kişilerin tuz tüketimini olabildiğince aza indirmeleri gerekmektedir. Aynı zamanda kilolarını ideal değere getirmelilerdir. En önemli noktalardan biri ise düzenli olarak egzersiz yapmaları gerekmesidir. Tansiyona neden olan farklı bir hastalık varsa o hastalığın tedavisinin de titizlik ile yapılması esaslardan biridir. İlaç tedavisi noktasında ise bir çok seçenek vardır. Tansiyon ilaçları çok çeşitli olduğu için bu ilaçlar hekim tarafından reçetelendirilmelidir. Bazı vakalarda ise ilaç tedavisinden sonuç alınamaz. Bu duruma dirençli hipertansiyon denir. Dirençli hipertansiyon hastalarına şah damarı pili takılır.
Hipertansiyonun vücuda zararları nelerdir?
Hipertansiyonun kontrolsüz kan basıncı olduğundan bahsetmiştik. Gereğinden fazla uygulanan basınç sonucunda bu hastalık ortaya çıkıyor. Bu yüzden başta kalp ve böbrek olmak üzere bir çok organa zararı dokunma ihtimali vardır. Bu hastalığa maruz kalan bireylerde kalp krizi veya kalp yetmezliği görülebilir. Böbrek rahatsızlığı noktasında ise böbrek yetmezliği sorununa neden olabilir.
Tansiyon ülkemizde ve halkımızda sık görülen bir rahatsızlık olsa bile kesinlikle hafife alınmamalıdır. Tedavileri ve ilaçları olmasına rağmen tehlikelidir. Başka rahatsızlıklardan dolayı ortaya çıkabildiği gibi kendisi de başka rahatsızlıkları meydana getirebilir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi kalp ve böbrek yetmezliği yada kalp krizi gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Sağlıklı beslenelim, egzersizlerimizi yapalım kendimizi koruyalım. Sağlıcakla kalın.