Filistin'in ve dünyanın dört bir yanından Kudüs'e gelen Müslümanlar, ramazanın son günlerini İslam'ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa'da itikafa girerek geçiriyor.
Önceki akşam 300 bine yakın Müslüman, başı rahmet, ortası bereket, sonu bağışlanma olan ramazan ayını uğurlamanın habercisi Kadir Gecesi'ni Mescid-i Aksa'da idrak etti.
Mescid-i Aksa'nın idaresinden sorumlu Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, ramazanın 27'nci gecesi idrak edilen Kadir Gecesi'nde Mescid-i Aksa'da 280 bin Müslümanın bir araya geldiğini duyurdu.
"1948 Arapları" olarak tanımlanan İsrail vatandaşı binlerce Filistinli de farklı şehirlerden yüzlerce otobüsle Kudüs'e geldi.
- Mescid-i Aksa'da itikaf günleri
Dini bir terim olarak "itikaf", ibadet niyetiyle ve kurallarına uyarak inzivaya çekilmek anlamına geliyor. Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra her yıl ramazan ayının son 10 gününde itikafa girdiği biliniyor.
İtikaf ibadeti, tüm yıl çalışan veya sürekli dünyevi işlerle hemhal olan insanlara, normal günlerden daha çok Allah'ı anmakla meşgul olma fırsatı sunuyor. Dünya işleriyle ölen kalpler, itikafta Allah'ı anarak ihya ediliyor.
Ramazanın son günlerini Mescid-i Aksa'nın manevi ikliminde itikafa girerek geçirmek isteyen çok sayıda Müslümanın kutsal mabedin avlu ve bahçelerinde çadır kurduğu görülüyor.
Aralarında işgal altındaki Filistin topraklarından gelenler ve İsrail içinde yaşayan Filistinliler ile Kudüs'ü ziyaret eden yabancıların da bulunduğu çok sayıda Müslüman, sıra sıra kurdukları bu çadırların içinde zamanlarını, iftar saatine kadar Kur'an-ı Kerim okuyup ibadet ederek geçiriyor.
İtikafa girenlerden bazıları yanlarında getirdikleri yiyeceklerle oruçlarını açarken, bazıları da Aksa'nın avlusunda kurulan toplu iftar sofralarına katılıyor.
- "Aksa'ya gelince huzur buluyorum"
Aksa'nın avlu ve bahçelerinde kurdukları çadırlarda itikaf halinde iftar vaktini bekleyen Müslümanlar, AA muhabirine yaptıkları açıklamalarda, günlerini Mescid-i Aksa'da ibadetle geçirmekten duydukları manevi hazzı dile getirdi.
İtikaf için İsrail'in kuzeyindeki Sahnin kentinden Mescid-i Aksa'ya gelen "1948 Arapları"ndan Sabri Helayili (41) vaktini Kıble Mescidi'nin yanındaki alanda kurduğu çadırında Kuran-ı Kerim okuyarak geçiriyor.
Helayili, Hazreti Muhammed’in ramazanının son 10 günü içinde itikafı tavsiye ettiğini belirterek, "Biz de Hazreti Peygamber'in yaptığı ve tavsiye ettiği şeylere bağlı kalmaya çalışıyoruz. Her ramazan Mescid-i Aksa'ya itikafa geliyorum. Ama mübarek günlerin dışında kendimi huzursuz hissettiğim zamanlarda da geldiğim yer hep Aksa olur. Çünkü Aksa'ya gelince haletiruhiyem düzeliyor, huzur buluyorum." diye konuştu.
Filistin'in yanı sıra pek çok farklı ülkeden Müslümanın bu kutsal günlerde Aksa'da bir araya geldiğine işaret eden Helayili, "Aksa başkadır. Aksa insana farklı duygular veriyor. Dualar, salavatlar ve namazlarda tüylerinizin diken diken olduğunu hissediyorsunuz. Özellikle ramazanda dünyanın her yerinden gelen insanları burada görüyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Helayili, bir gününü burada nasıl geçirdiği sorusunu, "Günümüzü burada zikirle, kuran okuyarak, farz namazların yanı sıra nafile namazlar kılarak ve geceleri teheccüde kalkarak geçiriyoruz." şeklinde yanıtladı.
- İsrail güçleri ve yerleşimcilerin bulunmaması huzur veriyor
İşgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinden gelen ve arkadaşlarıyla kuracağı iftar sofrası için salata hazırlayan Filistinli Usame Ebu Sineyne (43) de "Şimdi salata yapıyorum. İftar sofrası hazırlıyoruz. Yoğurt ve su getiriyoruz. Elimizden geldiğince oruç açmak isteyenlere iftar vermek için hazırlık yapıyoruz." dedi.
Mescid-i Aksa'da itikafa girmenin, “çok güzel, ayrıcalıklı ve tarif edilemez bir şey” olduğunu dile getiren Sineyne, "Ben ve kardeşim, Mescid-i Aksa'da insanların sürekli varlık göstermesi amacıyla, yaklaşık on yıldır her ramazan burada itikaf yapmak için çadır kuruyoruz. Burayı boş bırakmak istemiyoruz." diye konuştu.
Fanatik Yahudi yerleşimci grupların ramazanın ilk günlerinde Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınları ve İsrail güçlerinin buradaki Müslümanlara uyguladığı şiddet, kutsal mabedi savaş alanına çevirmişti.
Filistinli Sineyne, İsrail güçleri ve fanatik Yahudilerin baskınları olmadığında Aksa'da huzurun hakim olduğuna işaret ederek, "Yerleşimciler girmediğinde, insanları engellemediklerinde buranın atmosferi gördüğünüz gibi muhteşem." ifadelerini kullandı.
- Aksa'da Türk bayrakları asmış bir itikaf grubu
Mescid-i Aksa'nın zeytin ağaçlarıyla dolu bahçelerinde kurulu çadırlar arasında, Türk bayrakları asmış bir itikaf grubu da dikkati çekiyor.
Konya'dan 4'ü öğretmen biri sağlık personeli 5 Türk, ramazanın son günlerinde itikafa girmek için yanlarına aldıkları çadırlarıyla Kudüs'ün yolunu tutmuş.
Türk öğretmen Muhammed Zafer Soydemir (36), Türkiye'de okulların tatile girmesinin hemen ardından bu fırsatı değerlendirerek Kudüs'e geldiklerini söyledi.
Kamp yapmayı sevdikleri için çadırda kalmaya alışık olduklarına işaret eden Soydemir, bu kez Mescid-i Aksa'da kurdukları çadırlarda itikafa girme deneyimine ilişkin şunları dile getirdi:
"Daha önce Konya'da birkaç camide itikafa girmiştik. Ama hiç böyle bir atmosfer görmedim. Biz çadır hayatına alışkınız, arkadaşlarımızla kamplara gidiyoruz zaman zaman. Burada çadırda itikafa girdiklerini duyunca biz de bunu yapmak istedik. Zaten (Mescid-i Aksa içindeki) Mervan Mescidi, Kıble Mescidi ve Kubbetü’s Sahra gibi mescitlerin içi çok dolu. İnsanlar buraya akın akın gelmişler, hamdolsun. Onlarla omuz omuza itikaf ve iftar yapmak, Müslümanların buraya sahip çıkması konusunda bize daha fazla özgüven veriyor. Ben çok heyecanlıyım."
- "Müslümanların buraya sahip çıkması gerektiğini daha fazla anladık"
Soydemir, şöyle devam etti:
"Daha önce Kudüs'ü televizyon ve internetten görüyorduk. Ama buraya geldikten sonra bu davanın ne kadar önemli olduğunu fark ettik. Müslümanların buraya sahip çıkması gerektiğini daha fazla anladık. Geldiğimiz için çok mutluyuz.
Burada her din var, onu fark ettik. Hristiyanlar, Yahudiler, farklı ırklar ve milletlerden insanları görüyoruz. Şöyle bir söz var: Kudüs'e sahip olan dünyaya sahip olur. Bunu burada bir kez daha anlamış olduk. Müslümanların muhakkak buraya gelmesi gerekiyor. Çünkü burası ilk kıblemiz.”
(AA)