Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği, TRT ortaklığı ile Yedirenk İletişim tarafından hazırlanan film, 26 Ağustos'ta vizyona girecek.
Yapımcı Bilal Arıoğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörde uzun yıllar yapımcı ve yönetmen olarak televizyon programları ve belgeseller hazırladıklarını, Yedirenk İletişim'i kurdukları 1996'dan bu yana birçok projeye imza attıklarını söyledi.
Arıoğlu, "Karagöz"ün çalışmalarının 2016'da başladığını, 2018'de Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurduklarını ve destek aldıklarını ifade etti.
Herkes tarafından bilinen Karagöz'ü beyaz perdeye aktarırken hangi karakterlerin, hangi oyunların ve nasıl bir hikayenin işlenmesi gerektiği üzerine uzun değerlendirmeler yaptıklarını aktaran Arıoğlu, "Biz geleneğe bağlı kalma yolunu seçtik, Karagöz'ün geleneğine bağlı kalarak işi devam ettirmeye karar verdik. Böylece çalışmaya başladık. Bir ekip kurduk ve o ekiple birlikte karakterlerin çizilmesi, hareketlendirilmesi, senaryonun animatik haline getirilmesi üzerinde çalıştık." dedi.
Arıoğlu, TRT Çocuk için "Boya Boya" adlı 33 bölümlük bir animasyon film serisi yaptıklarını, sinema için hazırladıkları ilk animasyon projesi "Karagöz" için de titiz ve kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdiklerini kaydetti.
- "Karagöz oyunları toplumun her kesimini kapsıyor"
Çeşitli kaynaklara göre Karagöz oyunlarının yüzyıllara dayanan geçmişiyle toplumun her kesimini kapsadığına işaret eden Arıoğlu, gölge oyunlarına ilişkin şunları anlattı:
"Karagöz oyunları bir imbikten süzülürcesine oluşan kültürün her rengini içinde barındırır. Toplumumuzdaki aşk hikayeleri Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre dahi Karagöz hikayelerine konu olmuştur. Ayrıca çok katmanlı bir kültür yapısına sahip Osmanlı'da yaşayan gayri Müslim tebaayı da bu oyunlarda görmek mümkündür. Yöresel zenginlikler, lehçe farkları da Karagöz oyununun olmazsa olmazları arasındadır. Karagöz, bu noktada hem atışmaları hem de fantastik cazuları ile günümüz sinemasının temel ögelerini barındırmaktadır. "
Bilal Arıoğlu, Karagöz oyunları geleneğinin 12 ve 13. yüzyıldan bugüne kadar ulaştığını ve Yesevi kültürüne dayanan oyunların mistik bir yönünün de bulunduğunu belirterek, kurucusu sayılan Şeyh Mehmet Küşteri'nin Horasan erenlerinden olduğunu aktardı.
Filmin girişinde anlatılan hikayenin gölge oyunu perdesiyle ilişkisine değinen Arıoğlu, Ünver Oral, Metin And ve Mustafa Tahralı'nın eserlerinde de değindiği konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Her oyun bu pire atıfla başlayarak bir devamlılık arz eder. Şeyh Küşteri hayatı da Karagöz perdesiyle açıklar, 'Şu yanan meşale püf deyince görüyorsunuz ki sönüyor. İşte bu, insandaki ölüm neticesi kaybolan ruhtur. Meşale söner sönmez o cisim kaybolur. İşte insanoğlu bu perdedeki hayallerdir. Dünya kurulalı, ezelden ebede kadar bu hayaller o perdeye gelip geçeceklerdir. İşte hayat dediğimiz budur. Yalnız şunu biliniz ki baki kalan perdedir. Bu perde ise dünyamızdır. İnsanlar bu perdede oynayan hayallerdir. Şunu bilin ki, bu perdenin sahibi Rabbülalemin'dir.' Tüm Karagöz oyunları Allah'a övgü ile başlar, dua ile biter. Biz de filmimizin jeneriğini dünyanın yaratılması ile başlattık. Belki biraz da bundandır ramazan deyince mahya ile beraber Karagöz'ün de hatırlanması."
Karagöz'ün yüzyıllar boyunca yediden yetmişe bütün kesimlerin ilgisini çeken bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Arıoğlu, "Aslında sadece çocuklara değil, onların ebeveynlerine de bir şey verebilecek, klasik kurgudaki Karagöz'ü bozmadan toplumun genelini kapsayabilecek bir film ortaya çıkarmaya çalıştık." dedi.
- "Proje ilerledikçe kendimize güvenimiz arttı"
Arıoğlu, projeyi hayata geçirirken karşılaştıkları zorlukları alternatif çözümlerle aştıklarını ve süreci avantaja çevirdiklerini söyleyerek, "Bu konuda bizi heyecanlandıran yönetmenimiz Murat Karahüseyinoğlu'nun uzun yıllar hem sektörün içinde hem de özellikle gölge oyunlarıyla ilgili olması, bu konuda çalışmalarının olması bizi biraz daha motive etti. Böylece 'Karagöz oyunlarının ruhunu bozmadan üç boyutlu animasyona nasıl yansıtırız ve nasıl bir netice alırız?' konusunda baştan biraz tereddüdümüz olsa dahi proje ilerledikçe kendimize güvenimiz arttı." diye konuştu.
Animasyonun yarısını tamamladıklarında filmin seslendirmesinin tanınan isimler tarafından yapılması konusunda tavsiyeler aldıklarını ve geçen yıl sonunda filmi animasyon, simülasyon ve render işlerini bitirip seslendirmeye hazır hale getirdiklerini ifade etti.
Seslendirme için sektörde tanınan isimlerin tercih edildiğini, filmin müziklerinin ise Gökhan Tamir'e ait olduğu bilgisini veren yapımcı, "Karagöz oyunlarına ruhunu veren perde müzikleridir. Perde müzikleri önemlidir. Onları değiştirmeden yeniden seslendirerek o kısımları da tamamladık. Mart ayında işin büyük bölümü bitmiş oldu. Şimdi de sinemada gösterilmesi kısmına geldik." açıklamasını yaptı.
Yurt dışı sinema gösterimleri için de anlaşmalar yaptıklarını dile getiren Arıoğlu, Karagöz'ün ilk etapta 15 Eylül'den itibaren Almanya, Fransa, Hollanda, Danimarka ve Azerbaycan'da vizyona gireceğini söyledi.
- "Aslında filmi bir nevi iki kere çekmiş olduk"
Animasyonun uygulayıcı yapımcısı Şefik Polat ise "Biz tasarımları kendi ekibimizle burada oluşturduk. Tasarımlardan hemen sonra karakterlerimizin ve sahnelerimizin modellemeleri başlarken çok geniş bir storyboard çalışması yaptık. Storyboard çalışması, bir de referans real çekimleri yaptık. Yani profesyonel tiyatro oyuncuları ve Karagöz oyununda ustalaşmış oyuncular hikayeyi bir stüdyo ortamında oynadılar ve biz bunları kameraya çektik. Animatörlerimiz de yani hareket veren sanatçılarımız da bunlara bakarak karakterlerimizi canlandırdı. Aslında biz bu filmi bir nevi iki kere çekmiş olduk." ifadelerini kullandı.
Polat, dünyadaki profesyonel stüdyoların kullandığı 3 boyutlu modelleme ve animasyon programlarıyla çalıştıklarını, projeye başından sonuna kadar yüzden fazla kişinin emek verdiğini belirtti.
Senaryo tamamlandıktan sonra animasyonlar için de yaklaşık bir buçuk yıl çalışma yürüttüklerini, sonrasında da yine bir yıldan uzun süre render, kompoziting ve masaüstü işlerinin devam ettiğini aktaran Polat, "Karagöz" animasyonunun yüksek çözünürlüklü görüntü ve ses formatlarında hazırlandığını sözlerine ekledi.
- Film hakkında
Karakter tasarımları ve sahne düzenlemeleriyle 4 yıl süren çalışmalar sonucu beyaz perdeye aktarılan "Karagöz" animasyon filminin yönetmen koltuğunda Murat Karahüseyinoğlu oturuyor.
Yapımcılığını ise Bilal Arıoğlu'nun yanı sıra İsrafil Kuralay'ın üstlendiği filmde, Karagöz ve Hacivat dışında 80'e yakın karakter izleyiciyle buluşacak.
Deriden imal edilen tasvirlerin beyaz bir perdeye ışık vasıtasıyla yansıtılmasıyla sunulan Karagöz gösterilerinin sinema perdesine aktarılması bakımından dikkati çeken yapım 26 Ağustos'ta vizyona girecek.
Animasyonda Yetkin Dikinciler Karagöz'e, Altan Erkekli ise Hacivat'a ses verirken, Karagöz'ün karısını Nilgün Kasapbaşoğlu, Mestan'ı Mazlum Kiper, Tuzsuz Deli Bekir'i Selçuk Kıpçak, Cazu kızını Zeynep Önen, Cazu oğlunu ise Bora Sivri seslendiriyor.
(AA)