İstanbul Güvenlik Konferansı'nda uzmanlar, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Doğu Akdeniz deniz yetki alanları uyuşmazlığına uluslararası hukuka uygun formülün müzakereler yoluyla bulunması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Başkent Üniversitesi işbirliğinde Conrad Otel’de başlayan 15. İstanbul Güvenlik Konferansı'nda Rusya-Ukrayna Savaşı, Karadeniz Bölgesi'ndeki fırsatlar, zorluklar, Doğu Akdeniz'de deniz sınır anlaşmazlıkları, mülteci-göç ve afetler gibi başlıklar ele alındı.
"Doğu Akdeniz: Deniz Anlaşmazlıkları ve Jeopolitik Rekabet" başlıklı panelde konuşan Atina Kapodistrian Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Bölümü Öğretim Üyesi ve Mülteci ve Göç Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Maria Gavouneli, Doğu Akdeniz'in önemli bir bölge olduğunu, Türkiye ile Yunanistan'ın bu bölgenin güvenliğine yönelik adımlar atması gerektiğini söyledi.
Deniz anlaşmazlıklarına dünyanın çeşitli bölgelerinden örnekler veren Gavouneli, Doğu Akdeniz sorununun daha fazla politize edilmeden çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Gavouneli, "Türkiye ve Yunanistan, Doğu Akdeniz'in güvenliğini önceleyecek formüller inşa etmeli. Şu anda zor gibi görünüyor ama iki ülkenin başta deniz sınır anlaşmazlığı olmak üzere diğer bazı hassas konuları ele alacakları görüşmeler yapmalarını umuyorum. Sürtüşmeye son verecek bu adımların gerilimi azaltacağını düşünüyorum." dedi.
Türkiye ve Yunanistan'ın büyük bir mülteci yükü ile karşı karşıya olduğunu belirten Gavouneli, Türkiye ve Yunanistan'ın mülteci sorunu konusunda da menfaatleri doğrultusunda çözüm bulmaları gerektiğini anlattı.
Gavouneli, mülteci sorununun sadece Türkiye ve Yunanistan ile ilgili olmadığını, tüm Avrupa ülkelerini kapsadığına dikkati çekerek, çözümün ülkelerin çıkarlarını gözeten konseptle çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
- "Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunun çözümü için ısrarlı olmalıyız"
Hamburg Üniversitesi Uluslararası Deniz Hukuku ve Uluslararası Çevre Hukuku Kürsüsü Başkanı ve Deniz Hukuku Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alexander Proelss de iki ülke arasındaki sorunun hakkaniyet ilkesine göre müzakerelerle çözülmesinin zorunlu olduğunu söyledi.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimin son on yılda daha da karmaşıklaştığını ifade eden Proelss, bu gerilimin sorunları da tetiklediğini dile getirdi.
Proelss, uluslararası hukukun belirli kural ve ilkelerinin olduğunu, bu ilkeler doğrultusunda bulunacak formülün iki ülke arasındaki sorunu çözebileceğini kaydetti.
Uluslararası normlara göre bulunacak formülün hem Türkiye hem de Yunanistan'ı adım atmaya teşvik edeceğine inandığını söyleyen Proelss, "Dolayısıyla Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunun çözümü için atılacak adımları konuşmak, tartışmak ve hukuka uygun bir sonuca ulaşmak lazım. Bunun için çalışmalıyız. Bu konuda ısrarlı olmalıyız." dedi.
(AA)