Fas’ta yüzyıllardır süren bir gelenek olarak Mevlid-i Şerif kutlamaları birbirinden farklı etkinliklerle idrak ediliyor.
Mevlid Kandili kutlamaları geleneği Fas'ta halk kültürü açısından yüzyıllardır derin bir anlam ifade ediyor.
Her yıl Rebiülevvel ayının başlamasıyla birlikte Faslılar, Peygamberimizin doğum gününü kutlamak için sabırsızlıkla bu ayın 12'sini bekliyor ve Fas'ın birçok şehrinde kutlama etkinlikleri başlatılıyor.
Süslemeler ve ışıklar, tatlılar ve geleneksel yiyecekler, salat ve selamlar, Peygamber'in doğum gününün Fas'ta kutlanmasının çeşitli yansımaları olarak öne çıkıyor.
- Mevlit Kandili, Ramazan ve Kurban'la eşdeğerde
Altmışlı yaşlarındaki Faslı Naime, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençlik yıllarındaki Fes kentinde yapılan Mevlid Kandili kutlamalarını anlatarak, "Kadınlar şafaktan önce uyanır, evlerin çatılarına çıkarak ilahiler söylemeye başlar ve Peygamber için dualar ederdi." ifadelerinde bulundu.
Diğer günlerden farklı olarak daha güzel sofraların hazırlandığını ve çocuklara yeni kıyafetler giydirildiğini söyleyen Naime, bu günlerin bayram havasında geçtiğini sözlerine ekledi.
Berberi kökenli bir Faslı genç olan Yunus ise, Peygamberimizin doğum gününü kutlamanın sabahları bir kaşık ılık bal içmekle başladığını ve Berberi dilinde “bal, bal, ey Peygamber” anlamına gelen bir deyimi tekrar etmekle süren ritüeli anlattı.
Yunus, İslam Peygamberinin faziletlerini öven şiirlerin bolca okunduğunu ve ana malzemesi bal olan yemeklerin hazırlandığını bildirdi.
Yunus, bu günün Ramazan ve Kurban Bayramı ile eşdeğer bir bayram haline geldiğini kaydederek, ayrıca şu ifadeleri kullandı:
"Peygamberimizin doğum günü, çocuklar için yeni giysiler ve yetişkinler için geleneksel elbiseler giyilerek karşılanır. Peygamberimizin doğum gününün kutlanması, Hz. Peygamber ile olan bağı yenilemek ve Müslümanlara emirlerini ve tüm alemlere olan faziletini hatırlatmak için bir vesiledir."
- Kandil için 2 günlük resmi izin
Fas medeniyet ve tarih araştırmaları uzmanı Hişam el-Ahraş, Mevlid-i Şerif münasebetiyle devletin iki günlük resmi tatil uyguladığını hatırlatarak, ülkede mevlit kutlamalarının ilk olarak miladi 1250 yılında Muvahhitler döneminde Halife Murteza tarafından Marakeş’te gerçekleştiğini bildirdi.
Ebu Yusuf Yakub bin Abdulhak el-Merrini’nin de 1292 yılında Fas kenti yakınlarındaki Sela’da böyle bir kutlama töreni düzenlediğini kaydeden Ahraş, ardından Merrini’nin oğlunun da mescit ve zaviyelerde bu törenlerin yayılması için adımlar attığını söyledi.
Ahraş, Mevlid-i Şerif kutlamalarının Ramazan ve Kurban bayramlarıyla eşdeğerde kabul edildiğini vurgulayarak, mevlit gününde gerek özel kıyafetler gerekse güne özel hazırlanan yemek ve ikramların da bugüne özel bir anlam kattığını kaydetti.
- Osmanlı geleneği sürdürülüyor
Ahraş, mescit ve zaviyelerde mevlit kutlamalarının Hz. Peygamber’i öven ve çeşitli yönlerini anlatan şiirler ve ilahilerle yapıldığını ancak bu etkinliklerdeki en vazgeçilmez olanın süsleme ve ışıklandırmalar olduğuna dikkat çekti.
Sela kentindeki mevlit kutlamalarının Bin Hassun Türbesi'nde fener alayıyla başladığını ve bunun yıllardır aksatılmadan yapıldığını ifade eden Ahraş, “Fener alayı geleneği, bir dönem İstanbul'da yaşamış olan Sultan Ahmed el-Mansur el-Zehebi tarafından Osmanlı geleneği olarak Fas’a taşındı.” ifadelerinde bulundu.
Fener alayı etkinliğine Arap dünyasından ve Afrika’dan gelen çeşitli sufi topluluklar katılıyor, yürüyüş boyunca bu gruplar ilahiler okuyor ve kendilerine has bazı gösteriler sunuyor.
(AA)