Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2023 seçimleri, Türk siyaset sahnesinin 'altılı masa' denilen 6 benzemezin artık kabak tadı veren kavgalarından, entrikalarından, Bizans oyunlarından tamamen kurtuluşumuzun da miladı olacaktır." dedi.
Erdoğan, Memur-Sen tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Sözleşmeliye Kadro Şöleni Programı"nda yaptığı konuşmada, son 20 yılda bir taraftan Türkiye'nin istiklali ve istikbalini hedef alan saldırıları göğüslerken, diğer taraftan da milletin her ferdine hizmet ettiklerini söyledi.
Hiç kimseyi ötekileştirmediklerini, dışlamadıklarını, kimsenin inancına, hayat tarzına, kılık kıyafetine müdahale etmediklerini vurgulayan Erdoğan, sadece kendilerine oy verenlerin haklarını gözetmekle kalmadıklarını, oy versin vermesin herkesin hakkı ve hukukuna samimiyetle riayet ettiklerini ifade etti.
Erdoğan, Türkiye'nin büyüyen ekonomisinden ve güçlenen demokrasisinden herkesin faydalanmasını sağladıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Elbette bu süreçte hemen her yıl kamu görevlilerimizin haklarını iyileştiren, sorunlarını çözen, talep ve beklentilerini karşılayan adımlar attık. Önce 2005, daha sonra da 2015'te imzalanan toplu sözleşmeyle kamu çalışanlarımıza 2 kez ilave bir derece verdik. 2007'den itibaren banka promosyonlarının kamu çalışanlarımıza ödenmesini sağlıyoruz. Aynı imkandan son 5 yıldır emekli kamu görevlilerimiz de faydalanıyor. 2007'de kamuda geçici işçi olarak görev yapan 214 bin çalışanın, sürekli işçi veya sözleşmeli personel statüsüne geçmesini temin ettik. Konut Edindirme Yardımı kapsamında yıllarca vatandaşımızdan kesilen toplam 3,5 milyar liranın, günümüz rakamlarıyla toplam 20,3 milyar liranın hak sahiplerine ödemesini gerçekleştirdik.
Ey CHP, sizler halkımızdan bu paraları topladınız ama biz bunları hemen tıkır tıkır tekrar sahiplerine ödedik. Tasarrufu teşvik hesaplarında toplanan 17,1 milyar lira tutarındaki kaynağı ki güncel değeriyle 260 milyar lira olarak onları da çalışanlarımıza yine biz ödedik. Ne dedik? 'Devlet vatandaşına borçlu olamaz. Öyleyse bunu ödeyeceğiz.' dedik. Hani şu anda altılı masada olanlar var ya işte bunlar o süreci gayet iyi bilirler. Onlara, 'Devlet borcunu hemen ödemesi lazım' dedim. Orada içlerinde bir tanesi var, hele hele ona, 'Hemen devlet olarak bunu ödeyeceksin' diyen benim. Bu talimatı veren benim. Bunları şakır şakır ödedik."
- "YAŞ kararlarıyla ilişiği kesilen subay ve astsubayların haklarını iade ettik"
Yargı denetimi dışında kalan uyarma ve kınama disiplin cezaları ile Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ilişik kesme kararlarına mahkeme yolunu açtıklarını hatırlatan Erdoğan, YAŞ kararlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilen subay ve astsubayların haklarını iade ettiklerini kaydetti.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kamu görevlilerimiz için toplu sözleşme hakkını 2010 yılında anayasal güvenceye biz kavuşturduk. Memurlarımızın hafta sonu tatillerinde izinsiz şehir dışına çıkma yasağına son verdik. Aynı unvanda bulunan bütün kamu görevlilerinin ücretlerini eşitleyerek kurumlar arası ücret dengesini tesis ettik. Engelli vatandaşlarımızın kamuda istihdamını özellikle bir merkez haline getirdik. 2011 ve 2013'te yaptığımız düzenlemeler ile 300 bini aşkın sözleşmeli personeli kadroya geçirdik. Şehit yakınlarımıza tanınan istihdam hakkını birden, ikiye çıkardık. Terörden etkilenen sivil vatandaşlarımıza da bir istihdam hakkı getirdik. Kamuda başörtüsü yasağını ortadan kaldırarak başörtülü kadınlarımızın tüm kamu kurumlarında özgürce görev yapabilmelerini temin ettik. 28 Şubat sürecinde başörtüsü sebebiyle görevine son veren memurlara, yeniden kurumlarına atanma imkanı getirdik.
2018'de yaptığımız düzenlemeyle kamuda görev yapan yaklaşık 725 bin taşeron personelimizin kadro meselesini çözüme kavuşturduk. Tüm kamu görevlilerimizin ek göstergelerinde 600 puan artış yaparak kapsamlı bir düzenlemeye gittik. Özellikle ek göstergesi 3600'e çıkarılan öğretmen, sağlık çalışanları, polis memurları, din görevlileri, müdür ve müdür yardımcıları ile avukatların emekli aylıklarında yaklaşık 2 bin lira, emekli ikramiyelerinde yaklaşık 70 bin lira artış gerçekleştirdik. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile eğitim camiamızın yıllardır hayalini kurduğu bir reformu hayata geçirdik. 2022'de asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisinden istisna tutulmasına yönelik adım attık. Böylelikle kamu görevlilerimiz dahil tüm çalışanlarımızın üzerindeki vergi yükünün ciddi oranda azaltılmasını sağladık. Bugüne kadar küresel ekonomik şartlar nasıl olursa olsun kamu görevlilerimizi enflasyon karşısında asla ezdirmedik."
- "2002'de devlet memuru aylığı 392 lira, 2022 Temmuz'unda 9 bin 105 lira"
İmkanları zorlama pahasına ülke ve millet için çalışan tüm kamu personeline sahip çıktıklarının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
"Göreve geldiğimiz 2002'de en düşük devlet memuru aylığı 392 lirayken, biz bunu 2022 Temmuz'unda 9 bin 105 liraya yükselttik. Nereden nereye? Böylece en düşük memur maaşında yüzde 2 bin 223 oranında nominal artış, yüzde 109 oranında da reel artış gerçekleşti. 2002'de 578 lira olan ortalama devlet memuru aylığını ise 2022 temmuz ayı itibarıyla 10 bin 932 liraya çıkardık. Bunda da nominal artış yüzde 1792, reel artış yüzde 66 oldu. Aynı durum asgari ücretten emekli maaşlarına kadar her alanda geçerlidir.
Türkiye'nin son 20 yılı ücretli çalışanların enflasyon karşısında en güçlü olduğu, asla ezilmediği yıllar olarak şimdiden tarihe geçmiştir. Bundan sonra da kamu görevlilerimizin ve emeklilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Kısaca hatırlattığımız tüm bu reformları, muhalefetin engelleme çabalarına rağmen hamdolsun son 20 yıla sığdırmayı başardık. Bugün de birileri polisinden savcısına, öğretmeninden hakimine, kaymakamından valisine kadar bütün kamu görevlilerimizi tehdit ederken biz, sizler için çalışmaya devam ediyoruz."
Erdoğan, muhalefetin çapsızlığı karşısında rehavete ve umutsuzluğa kapılmadan, ülkenin ve milletin aydınlık yarınları uğrunda gece gündüz demeden koşturduklarını ve ter döktüklerini anlatarak, 20 yıldır ilmek ilmek dokuyarak altyapısını hazırladıkları güçlü ve büyük Türkiye'yi 85 milyon olarak hep beraber inşa etmekte kararlı olduklarını vurguladı.
- "Türkiye Yüzyılı'nın şafağı söktü ve güneşi doğmaya başladı"
"Türkiye Yüzyılı" vizyonunun sadece ulaşılması gereken ideali değil aynı zamanda başlangıcını 2023 yılının oluşturduğu uzun ve kutlu yolculuğu da ifade ettiğini açıklayan Erdoğan, birileri görmek ve kabullenmek istemese de Türkiye Yüzyılı'nın şafağının söktüğünü ve güneşinin doğmaya başladığını anlattı.
Erdoğan, bu asrın Türkiye'nin Yüzyılı olmasını kimsenin engelleyemeyeceğine işaret ederek, "Ne yularını emperyalistlerin tuttuğu terör örgütlerinin tehditleri ne siyaset mühendisliği ürünü kırık dökük masaların ayak oyunları, Türkiye Yüzyılı menziline varmamıza mani olamayacaktır." ifadelerini kullandı.
Gelecek 4-5 aylık kritik sürecin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi eski, kötü ve karanlık günlerine geri döndürmek isteyenlerin boş durmadığını ve durmayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Aynı şekilde hepimiz yapmanın ve inşa etmenin son derece zor, yıkmanın da çok kolay olduğunun farkındayız. Yıkım ittifakının ve destekçilerinin hangi niyetleri taşıdıklarını, hangi saikle hareket ettiklerini, kime yaranmaya çalıştıklarını hep birlikte görüyoruz, izliyoruz. Kendi siyasi ömürlerini uzatma dışında hiçbir gayesi olmayan bu paravan yapıdan ülkeye de millete de kamu görevlilerimize de hayır gelmeyeceği açıktır. 2023 seçimleri, Türk siyaset sahnesinin 'altılı masa' denilen 6 benzemezin artık kabak tadı veren kavgalarından, entrikalarından, Bizans oyunlarından tamamen kurtuluşumuzun da miladı olacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Memur-Sen'in bugüne kadar olduğu gibi inşallah 2023 seçimlerinde de haktan, demokrasiden, kalkınmadan ve özgürlüklerden yana çok güçlü bir duruş sergileyeceğine inanıyorum. Bu noktada her ne olursa hangi sebeple olursa olsun birlik ve beraberliğimizden kesinlikle taviz vermememiz gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Rabbim 'muhabbetimizi, dayanışmamızı daim kılsın' diyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- Notlar
Sözleşmeliye Kadro Şöleni Programında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur da yer aldı.
Programın açılışında, sözleşmeli statüde çalışan kamu görevlilerinin kadroya geçiş süreciyle ilgili film izletildi.
Salonu dolduran Memur-Sen üyelerince, "Sözleşmeliye kadro için teşekkür ediyoruz" pankartı açıldı.
Kırşehir Belediyesinden atılan ve daha sonra mahkeme kararıyla geri dönen çalışanlar da sahneye gelerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür çiçeği sundu.
Ayrıca, kamuda çalışıp sözleşmeli olan ve kadro almaya hak kazanmış öğretmen, mühendis, sağlık çalışanı ve diğer meslek gruplarından oluşan çalışanlar da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çiçek takdim etti.
(AA)