Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin çıkarını, milletimizin her türlü değerini, insanımızın her türlü mahremini hedef alan yalan ve iftira kampanyaları da terör saldırısıdır." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Dünyada ve bölgemizde giderek artan güvenlik tehditlerine karşı savunma bütçemizi de 469 milyar lirayla oldukça yüksek bir seviyeye çıkartıyoruz." diye konuştu.
Yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı teşvik için reel sektöre sağlayacakları desteklere 145 milyar liradan fazla kaynak tahsis edeceklerini kaydeden Erdoğan, çiftçileri, üreticileri, 143 milyar liralık bir kaynakla desteklemeyi sürdüreceklerini söyledi.
Dünya Çiftçi Kadınlar Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kadın çiftçilerle bir araya geldiklerini anlatan Erdoğan, "Maşallah hepsi de taşı sıksa suyunu çıkartır. Öyle inanmış. Ama ben buradan, kusura bakmasınlar, dost acı söyler, gerçeği söyler, beylere diyorum ki; hanımlarınızı tarlaya, kendinizi de kahveye sürmeyin. Beraber olacaksınız. Eşinizi tarlada yalnız bırakmayacaksınız." ifadesini kullandı.
Her kesime, her alana 2023 hedeflerine uygun kaynakları ayırdıkları bir bütçe hazırladıklarını dile getiren Erdoğan, TBMM'nin komisyonlarındaki ve Genel Kurulundaki müzakerelerin ardından bu bütçeyi milletin hizmetine sunacaklarını aktardı.
Bütçenin hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, milletvekillerine bütçe maratonunda başarılar diledi.
- "Oxford Üniversitesi raporunda, Türkiye'nin en çok dezenformasyona maruz kalan ülke olduğu belirtiliyor"
Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a ilişkin Erdoğan, "Türkiye Büyük Millet Meclisimiz geçtiğimiz hafta tarihi öneme haiz olduğuna inandığım bir Kanunu kabul etti, biz de onaylayıp yürürlüğe soktuk. Kamuoyunda sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen bu Kanun, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde zaten vardır ve uygulanmaktadır. Ülkemizi biraz gecikmeyle de olsa bu düzenlemeye kavuşturduğu için Meclisimize teşekkür ediyorum." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın farklı yerlerinde dezenformasyonla mücadeleye yönelik yasal düzenlemelerin ve yaptırımların yer aldığı bir video klip izletti.
Bu Kanunun keyfe keder bir düzenleme olmadığını, daha fazla geciktirilmesi mümkün olmayan acil bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her iyi, güzel, doğru şey gibi bu düzenlemeye de karşı çıkanlar var. Başta ana muhalefet, buna da karşı çıktı. Çünkü işlerine gelmiyor. Bizim amacımız; fiziki alanda olduğu gibi sosyal medya mecralarında da ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliklerini ve huzurlarını temin etmektir. Yürütmenin temsilcisi Cumhurbaşkanı ve yasama organı Meclisin üyeleri olarak bizlere düşen bu görevi yerine getirdiğimiz için adeta ağızlarından köpükler saçarak höykürenler, sosyal medya mecralarındaki kaostan ve linç kültüründen beslenenlerdir. Her yaştan her kesimden insanımızı sosyal medya mecralarındaki kokuşmuşluğa, yalana, iftiraya, şantaja, envaiçeşit tehdit ve tehlikelere karşı korumak için kimseden izin alacak değiliz. Amerika'da, Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de benzerleri zaten var olan bir düzenlemeyi Türkiye'ye çok gören zihniyet, açık söylüyorum ya müstemleke zihniyetidir ya beşinci kol elemanıdır. Hani işlerine geldiğinde dünyanın büyük üniversitelerinin araştırmalarına atıfta bulunuyorlar ya şimdi biz de şöyle bir çalışmadan örnek verelim, bakalım itibar edecekler mi? Oxford Üniversitesi tarafından hazırlanan dijital haber raporunda, Türkiye'nin dünyada en çok dezenformasyona maruz kalan ülkesi olduğu belirtiliyor."
Bilimsel verilerle de teyit edilen böyle bir tehdit karşısında vatandaşı savunmasız bırakamayacaklarına dikkati çeken Erdoğan, "Ülkemizin her türlü çıkarını milletimizin her türlü değerini, insanımızın her türlü mahremini hedef alan yalan ve iftira kampanyaları da bir çeşit terör saldırısıdır. Sürekli yalanla yatıp kalktıkları için gerçekle, gerçek hayatla, gerçek insanla ilişkisi kopmuş olanların bunları anlaması elbette mümkün değil. Öğrenci, gazeteci, demokrasi savunucusu diye milletin karşısına çıkardıkları ya eli silahlı terörist ya darbeci ya kriminal suçlu çıkan bir anlayış elbette hakikat ışığının güçlenmesini istemez." görüşünü paylaştı.
"Milletin her bir kesimi gibi milli iradenin temsilcisi Meclise, onun başkanına, milletvekillerine hakaret edecek kadar kendini kaybedenlerin derdi özgürlük de olamaz, demokrasi de olamaz, hukuk da olamaz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bunların tek karın ağrısı tepe tepe kullandıkları bir çöplüğü ıslah edecek adımların atılmaya başlanmasıdır." dedi.
- "Bu düzenlemeye karşı çıkanların haklarını, hukuklarını korumak da bizim görevimiz"
Milletin her bir ferdinin bu düzenlemenin önemini anladığını ve desteklediğini bildiklerini kaydeden Erdoğan, "Hukukun sokakta evde, iş yerinde olduğu gibi sosyal medya mecralarında da geçerli olması, herkesin, her bireyin, her kurumun menfaatinedir. Bu düzenlemeye karşı çıkanların haklarını, hukuklarını, haysiyetlerini korumak da bizim görevimizdir." değerlendirmesinde bulundu.
Demokrasiyi güçlendirmenin yolunun buradan geçtiğine inandığını dile getiren Erdoğan, "Artık insanlarımız inşallah tüm iletişim araçlarını daha güvenle, daha huzurla kullanma imkanına kavuşacaktır. Sosyal medya düzenlemesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin her meselesinin bir şekilde, bir gün, bir yöntemle çözüleceğini söyleyen Erdoğan, "Ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun en önemli temsilcisi ve aktörü olduğu muhalefet sorunu çözülür mü işte onu bilemiyorum. Aslında demokraside muhalefetin de en az iktidar kadar önemli olduğu gerçeğinden hareketle bunu samimiyetle istiyoruz. Lakin karşımızda öylesine karikatür bir tip ve onun peşine takılıp giden tuhaf bir muhalefet katarı var ki; umutlarımızı hep başka baharlara, başka seçimlere ertelemek mecburiyetinde kalıyoruz." ifadesini kullandı.
(AA)