Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, zaman zaman taşa toprağa, betona yatırım yaptıklarına yönelik söylemlerde bulunulduğunu belirterek, "Hayır biz taşa toprağa, betona yatırım yapmadık. Bu ülkenin ihmal edilmiş altyapılarına yatırım yaptık. Eğer biz o altyapı yatırımlarını yapmasaydık emin olun sanayi bu kadar gelişemezdi. Ticaret bu kadar gelişemezdi. Keşke bizden öncekiler o yatırımları yapsaydı da biz bu yatırımları yapmak için bütçe ayırmasaydık, para ayırmasaydık." ifadelerinde nulundu.
Varank, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulan Eskişehir Tasarım ve İnovasyon Merkezi'nin açılış töreninde, Rekabetçi Sektörler Programı'nın somut çıktıları anlamında çok bereketli bir dönemin geçirildiğini, sadece son bir yılda birbirinden önemli 8 projenin açılışını yapıp ülkeye kazandırdıklarını söyledi.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut'un Türkiye'de göreve başlamasından bu yana Rekabetçi Sektörler Programı desteğiyle hayata geçen projelerin açılışlarına adeta yetişemediklerini anlatan Varank, şöyle konuştu:
"Elbette temennimiz bu güzel serinin devamının artarak gelmesi. Çünkü Rekabetçi Sektörler Programı, Avrupa Birliği'yle ortak finansman sağladığımız, Bakanlığımızın da yürütücüsü olduğu çok özel bir program. Şu anda bu program kapsamında uygulaması devam eden, bütçeleri toplamı 260 milyon avroyu geçen 42 proje bulunuyor. Otonom araçlardan dijital oyun sektörüne, kanserle mücadeleden sanayinin dijital dönüşümüne kadar kritik alanlara dokunan geniş bir proje havuzumuz var. Uyguladığımız projelerle işletmelerimizin verimliliğini artırmayı, onların ihracata yönelik rekabetçi üretim yapısına kavuşmalarını hedefliyoruz. Bunu başarmanın yolu, hiç şüphesiz hepimizin bildiği gibi AR-GE'den, teknolojiden ve inovasyondan geçiyor. Artık hiçbir alanda sadece fiyat üzerinden rekabet etmek mümkün değil. Eğer küresel piyasalarda güçlü olmak istiyorsanız, farklı üstünlüklere sahip olmaktan başka çareniz yok. Biz de zaten bunun farkında olarak siyaseti uygulamaya, politikaları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla yaptığımız tüm faaliyetlerde işletmelerimizi doğru şekilde yönlendirmeye çalışıyoruz. 'AR-GE yapmalıyız, inovasyon yapmalıyız' demek kolay ama bunu gerçekten yapmak, gerçekten AR-GE'ye, inovasyona yatırım yapmak o kadar kolay değil. Hele ki KOBİ'ler için bu çok daha zorlu bir süreç. Çünkü bazı üstünlükleri elde etmek çok yüksek yatırım maliyetlerine katlanmayı da beraberinde getiriyor. İşte bu sebeple işletmelerimize sadece ne yapmaları gerektiğini söylemekle yetinmiyoruz. Her anlamda desteğimizi kendilerinden esirgemeyip, onlara gerçek anlamda yol arkadaşlığı yapmaya çalışıyoruz."
- "Ne ararsanız bu projenin içinde mevcut"
Bakan Varank, hem ulusal kaynakları hem de uluslararası kaynakları AR-GE ve inovasyon alanına kanalize ettiklerini aktararak, AR-GE ve inovasyon yapmayı kolaylaştıracak oldukça nitelikli altyapılar kurmaya devam ettiklerini bildirdi.
Eskişehir Teknoloji ve İnovasyon Merkezi'ni Türkiye'ye ve Eskişehir'e kazandırmanın heyecanını yaşadıklarını ifade eden Varank, şunları anlattı:
"Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile iş birliği içinde tamamlanan bu projeye 70 milyon liranın üzerinde bir destek sağladık ama emin olun içeriğini ve sonuçlarını değerlendirdiğinizde proje bu desteği sonuna kadar hak ediyor. Her şeyden önce gelecek öngörüsü olan çok vizyonel bir proje olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Malumunuz 3 boyutlu yazıcıların gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte eklemeli imalat, konvansiyonel imalatla yarışmaya başladı. Aynen elektrikli araçların içten yanmalı motorlu araçlarla yarıştığı gibi, elektrikli araçların içten yanmalı araçların yerini alması gibi imalatta da kaçınılmaz bir dönüşüm önümüzdeki dönemlerde yaşanacak. Dolayısıyla işletmelerimizin şimdiden bu dönüşüme hazırlıklı olması, rekabetçiliğimizin, özellikle üretici kesimin rekabetçiliğinin devamı açısından ülkemiz için büyük önem taşıyor. İşte bu merkezde eklemeli imalat yöntemlerini öğrenmeye ve uygulamaya imkan tanıyan son teknolojik cihazlarla donatılarak KOBİ'lerimizin hizmetine sunuldu. Raylı sistemler, havacılık, makine, beyaz eşya ve otomotiv başta olmak üzere ilimizdeki tüm imalat sektörleri buradaki ürünlerden ve hizmetlerden faydalanabilecek. 3 boyutlu metal ve plastik yazıcılar, 3 boyutlu tarama cihazları, CNC tezgahlar, enva-i çeşit mühendislik yazılımları... Ne ararsanız bu projenin içinde mevcut."
Merkezin gelişmiş fiziki altyapısının yanında önemli bir teknoloji merkezi olarak faaliyet göstereceğine değinen Varank, alanında uzman akademisyenlerin burada yürütülen projelere dahil olup, işletmelerin ihtiyaç duydukları birçok eğitimli danışmanlık hizmetini verebileceğini vurguladı.
Merkezi kullanan işletmelerin hiçbir ilave yatırım yapmadan tasarım, mühendislik, AR-GE ve prototip üretme kabiliyetlerini geliştirme imkanını buradan sağlayacağını anlatan Varank, "Bu da onları rakiplerine kıyasla bir değil, belki 10 adım öne çıkarmış olacak. Burayı ilk kullanan firmaların elde ettiği ilk sonuçlar da buradaki başarının bize sinyallerini veriyor. Şu ana kadar geçen süre zarfında hizmet verilen 20 firmanın projesi incelendiğinde özellikle kalıp üretiminde çok önemli başarılara imza atıldığını ve buradan güzel işler çıkabileceğini gayet net bir şekilde görebiliyoruz. Her yönüyle fark oluşturacak önemli bir proje. Emeğe geçen herkesi tüm yüreğimle tebrik ediyorum." ifadelerinde bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Eskişehir'in yaptığı üretim ve ihracatla, oluşturduğu istihdamla da ülkenin reel ekonomisinin en önemli kalelerinden olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Bakanlık olarak Eskişehir'deki yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini dile getiren Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"OSB'leri geliştirerek şehrimizin sanayi altyapısını güçlendiriyoruz. Teknoparklar, AR-GE ve tasarım merkezleriyle şehrimizin inovasyon ekosistemini büyütüyoruz. KOSGEB, TÜBİTAK ve BEBKA ile işletmelerimizin gelişimini destekliyoruz. Özel sektör yatırımlarını özendirmek için cazip teşvikler sağlıyoruz. Kurduğumuz kuluçka merkezleriyle, oluşturduğumuz fonlarla yenilikçi girişimciliğe katkı sağlıyoruz. Eskişehir de bizim bu çabalarımızı hiçbir zaman karşılıksız bırakmıyor. Üretimle, istihdamla, ihracatla bu yatırımların karşılığını en güzel şekilde veriyor. Ülkemiz, sanayi üretiminde, ekonomik büyümede ve ihracatta müthiş bir ivme yakaladı ancak daha gidecek çok yolumuz var. Yeni dünya düzeninin sunduğu fırsatları doğru bir şekilde kullanarak bu potansiyeli daha da geliştirecek ve Allah'ın izniyle ülkemizi global bir üretim üssü haline getireceğiz. Bütün şehirlerimizin ülke ekonomisine katkı sağlaması azami önem gösteriyor. Ekonomimiz ancak yatırım ve üretim iştahıyla katlanarak yoluna devam edebilir."
- "URAYSİM Projesi bu şehre değer katacak bir proje"
Varank, hükümet ve Bakanlık olarak her daim Eskişehir'in yanında olacaklarını ve yatırımlara devam edeceklerini aktardı.
Eskişehir'deki Ulusal Raylı Sistemler Test Merkezi (URAYSİM) Projesi'ne değinen Varank, şunları kaydetti:
"Yıllardır konuştuğumuz bir URAYSİM Projesi var. Bu şehir raylı sistemler güçlü kabiliyetleri olan bir şehir ve sanayicilerimizle oturduğumuz zaman sanayicilerimiz bize diyorlar ki 'Sayın Bakanım bu URAYSİM Projesi'ni bizim yapmamız lazım. Raylı sistem araçları üretiminde bizim kabiliyetlerimizi test edebileceğimiz, ürünlerimizi test edebileceğimiz bir yere ihtiyacımız var.' 'Gelin beraber URAYSİM'i yapalım' dediğimizde işte karşımıza birileri çıkıyor. Yok o projeyi iptal ettiriyor. Bu projeyi iptal ettiriyor. 'Biz onu oraya yaptırmayız' diyor. 'Bunun yeri burası değil' diyor ama siz yol almakta güçlük çekiyorsunuz. URAYSİM Projesi bu şehre değer katacak bir proje. Sanayicimize değer katacak bir proje ve burayı 6550 (sayılı kanun) araştırma altyapısı kapsamına alarak biz buradaki kabiliyetleri dünyaya tanıtmak, buradaki kabiliyetlerle dünyaya üretim yapmak istiyoruz. Sanayicilerin bunu kamuoyuna anlatmaları lazım. Bizim bu kavgayı vermememiz lazım. Bu şehrin buna ihtiyacı varsa bir zahmet buradaki yereldeki yöneticilerin, sanayicilerimizin, ticaret odamızın biraz konuşması lazım. Bu işin ne kadar önemli olduğunu kamuoyuna anlatıp, bu projeye desteği çekmesi lazım ki bizim de işimiz kolaylaşsın. 'Bütün kavgayı lütfen bize bırakmayın' diyorum. İnşallah biz bu URAYSİM Projesi'ni başardığımızda göreceksiniz Eskişehir sadece Türkiye'de değil, dünyada raylı sistemlerde bir marka olacak. Biz bunu yapabilir miyiz? Yaparız ama istikrar lazım, kararlılık lazım."
Varank, raylı sistemleri çok önemsediklerini dile getirerek, 2009 yılında Türkiye'ye ilk hızlı treni kazandırdıklarını hatırlattı.
Dünyada ilk hızlı trenin 1968'de Japonya'da kullanıldığını belirten Varank, şunları aktardı:
"1968 yılından 2009 yılına gelene kadar hiçbir iktidar böyle bir derdin içinde olmamış. İmkanları yetmemiş olabilir, vizyonları yetmemiş olabilir ama hızlı tren bu ülkeye kazandırılmamış ama biz raylı sistemlerin ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için bu alanlara yatırım yapıyoruz. Bakınız ülkemizdeki tren hatlarının 11 bin 500 kilometresinin tamamını biz modernize ettik. 1500 kilometrelik tren hattını bu ülkede biz kurduk. 2 bin kilometrelik yeni hattı bu ülkeye biz kazandırdık. Zaman zaman diyorlar ya 'Siz taşa toprağa yatırım yaptınız, betona yatırım yaptınız.' Hayır biz taşa toprağa, betona yatırım yapmadık. Bu ülkenin ihmal edilmiş altyapılarına yatırım yaptık. Eğer biz o altyapı yatırımlarını yapmasaydık emin olun sanayi bu kadar gelişemezdi. Ticaret bu kadar gelişemezdi. Keşke bizden öncekiler o yatırımları yapsaydı da biz bu yatırımları yapmak için bütçe ayırmasaydık, para ayırmasaydık. Biz yerin altına da yatırım yapıyoruz, yerin üstüne de yatırım yapıyoruz. Çünkü milletimizin ihtiyacı varsa yerin altına da yatırım yapmak zorundasınız. Bakın Eskişehir'deyiz. Yunus Emre Caddesi'ni hepiniz biliyorsunuz. Şehrin göbeğindeki bir cadde değil mi? Orada kanalizasyon problemleri var. Vidanjör gelip kanalizasyonla ilgili çalışma yapıyor. Şehrin göbeğinde. Niye? Çünkü yerel yönetim gerekli yatırımları yapmadığı için. İşte bir şehrin neye ihtiyacı varsa, bir ülkenin neye ihtiyacı varsa buna yatırım yapıp bu vizyonu gösterip yolunuza devam ederseniz ancak başarılı olabilirsiniz."
Vali Erol Ayyıldız da Eskişehir'in dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de büyük hamleler yapma hususunda yüksek potansiyele sahip olduğuna işaret ederek, kentin dünya piyasalarında rekabet gücünü artırıp, mühendislik, tasarım ve prototipleme kabiliyetlerinin geliştirilmesine destek sağlayarak ülkenin dış ticaret açığını azaltmak ve bölgenin rekabetçilik seviyesini artırmayı hedeflediklerini belirtti.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise Rekabetçi Sektörler Programı'nın farklı endüstrilere yardımcı olacağını düşündüklerini kaydetti.
Endüstriyel tasarımların ilerlemesini planladıklarını dile getiren Meyer-Landrut, "KOBİ'lerin yardımcı olmalarını bekliyoruz. Bu merkez, yeni ürünlerin çıkmasını ve yeni teknolojinin bulunmasına yardımcı olacak. Avrupa Birliği, Rekabetçi Sektörler Programı'nı Türkiye'de desteklemeye devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Eskişehir Tasarım ve İnovasyon Merkezi'nin açılışının gerçekleştirildiği törende AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir Sanayi Odası Celalettin Kesikbaş ile diğer ilgililer hazır bulundu.
Kente Yüksek Hızlı Tren'le gelen Bakan Varank, Eskişehir Valiliği'ni ziyaret ederek Şeref Defteri'ni imzaladı. Ziyarette Varank'a Milletvekili Nabi Avcı, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Muhammed Zeki Durak eşlik etti.
(AA)