Afyonkarahisar Belediyesi ile Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) iş birliğiyle düzenlenen 'Herkes İçin Gastronomi' temalı "6. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi" başladı.
Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, termal bir otelde başlayan kongrenin açılışında, UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'nda gastronomi alanında Türkiye'de 3, dünyada 49 şehirden biri olan Afyonkarahisar'da böyle güzel bir kongrenin yapılıyor olmasından son derece memnun olduğunu söyledi.
Dünyada yeme içme kültürüne verilen ilginin artmasıyla kültürel çekiciliğin ana faktörünü oluşturan gastronomik miras kavramının ülkelerin kültürel değerleri kapsamında değerlendirildiğini aktaran Yiğitbaşı, şöyle konuştu:
"Gastronomi, hangi eşleşmelerle, nerede, ne zaman, ne yiyip içeceğimize dair rehber niteliği taşıyor. Geçmişte turistlerin amaçları, gittikleri bölgeyi genel hatlarıyla keşfetmekken, son zamanlarda bu amaca ek olarak turizm içinde yemek kültürünü deneyimleme, farklı bölgelerin farklı damak zevklerini öğrenme isteği ve merakı, gastronomi turizmi kavramını ortaya çıkarmıştır. Dünyada seyahatlerini lezzet duraklarına göre yapanların sayısı giderek artış gösteriyor. Bir tatil planı yaparken hepimizin öncelikle baktığı nokta öncelikle yeme içme oluyor. Gastronomi denildiğinde ise elbette başı çeken Türk mutfağıdır. Türk mutfağı yaşayan en eski ve en zengin mutfaklardan biridir."
- "Bizim mutfağımızda önce insan pişer"
Yiğitbaşı, Türk mutfağının hem bedene hem ruha şifa veren asırlık reçetelerden oluştuğunu vurguladı.
Anadolu'da birçok tarifin hekimlerle birlikte hazırlandığını anlatan Yiğitbaşı, şöyle devam etti:
"Bizler de bu noktadan hareketle bu yılki festival sloganımızda 'Bizim mutfağımızda önce insan pişer' diyoruz. Bizim yemeklerimiz bedenen olduğu kadar manevi olarak da ruhumuza da şifadır diyoruz. Yeme, içme ile turizmin arasındaki ilişki iyi kurulduğunda, gastronomi turizmi yalnızca ekonomik değil, bölgesel kalkınmaya da yerel kimliğin ve kültürün güçlenmesine de katkı sağlamaktadır. Gastronomi turizminin ekonomik ve sosyal gelişime katkısı dışında bir başka etkisi de yerleşik halk ile turist arasında duygusal bir bağ ve sembolik etkileşim kurulmasına olanak tanımasıdır. Böylece bölgenin imajı ve pazarlaması açısından güçlü bir gelişim sağlamaktadır. Gastronomi turizminin turist harcamalarını artırdığını, turizm sezonunu uzattığını, bunun sonucunda destinasyona ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik gibi temel katkılar sağladığı biliniyor. Yiyecek, içecek ürünleri, turistler açısından bir pazar oluşturduğu sürece turizmi güçlendiriyor."
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de kentin 7 medeniyete ev sahipliği yaptığını, yaklaşık 600 çeşit yöresel ürünün bulunduğunu ifade etti.
AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ile Kongre Dönem Başkanı Prof. Dr. Murat Doğrubay da konuşma yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TİKA, Zafer Kalkınma Ajansı, Sandıklı Belediyesi ve Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası'nın da katkı verdiği kongre, 9 Ekim'de sona erecek.
(AA)
Emra Can YILDIRIM