Üsküdar Üniversitesi'nden "Deprem Manifestosu"

Manifestodan: "Bu afet, bütün yurttaşlarımızın günlük yaşamlarıyla beraber beden ve ruh sağlığını doğrudan ya da dolaylı olarak etkiledi" "Yaşanan acı ve zorluklar birey ve toplumda gelişimi destekleyici sonuçlar doğurabilir. Travmatik olaylar sonrası alanında uzman kişilerce sağlanacak profesyonel psikososyal desteğin travma sonrası gelişimi destekleyici olacağı düşünülmektedir"

GÜNCEL - 13-03-2023 16:14

Üsküdar Üniversitesi, NPİSTANBUL Hastanesi, NP Etiler & Feneryolu Tıp Merkezi, Türk Psikolojik Danışma Rehberlik Derneği ve Pozitif Psikoloji Enstitüsü paydaşlığında düzenlenen Üsküdar Üniversitesi 5. Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi, bu yıl "İyilik Bilimi/İyilikten Ne Doğar? & Deprem ve Travma Sonrası Büyüme" temasıyla gerçekleştirildi.

Üsküdar Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu'nda düzenlenen ve fi-jital olarak gerçekleştirilen kongre, 3 gün devam eden oturumların ardından tamamlandı. Kongre, düzenleme komitesi tarafından "Deprem Sonucu, Travma Sonrası Büyüme Manifestosu" ilan edilmesiyle sona erdi.

Manifestoda, Türkiye'nin 6 Şubat'ta tarihinin en büyük afetlerinden birini yaşadığı hatırlatılarak, "Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilimizi etkileyen depremlerde bir ay sonraki resmi verilere göre, 50 bine yakın insanımız hayatını kaybetti, yüz binlerce kişi yaralandı ve bir o kadar yapı hasar aldı ya da yıkıldı. Birleşmiş Milletler'in (BM) resmi açıklamasında maddi kaybın 100 milyar doları bulduğu ifade edildi. Asrın felaketi olarak da adlandırılan bu afet, bütün yurttaşlarımızın günlük yaşamlarıyla beraber beden ve ruh sağlığını doğrudan ya da dolaylı olarak etkiledi." ifadeleri kullanıldı.

Bu tarz doğal afetlerin önceden bilinemez olmasının, kişide çaresizlik duygusu uyandırması ve normal hayatta büyük değişimlere neden olması sebebiyle psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasını tetiklediği vurgulanan manifestoda, şunlar kaydedildi:

"Bu rahatsızlıklar arasında en yaygın olanları depresyon ve travma sonrası stres bozukluğudur. Depresyonun en çok görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moralsizlik, uyku ve iştah sorunları ile hayattan zevk alamamaktır. Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri arasında ise travmatik olaydan sonra yaşanılan olayı sürekli hatırlama, travmayı hatırlatan durum veya olaylardan kaçınma ve yüksek uyarılmışlık hali yer almaktadır. Bu gibi ruh sağlığı problemleri bireylerde farklı özellikler sergileyebilmekte, tanı ve tedavide zorluklar görülebilmektedir."

- Afetlere hazırlık önem taşıyor

Deprem gibi travmatik deneyimlerin sadece psikolojik bozukluklara değil, aynı zamanda olumlu değişim ve gelişime de neden olabildiği belirtilen manifestoda, "Travma sonrası büyüme kavramı, kişinin stresli olaylar ile mücadele etmesi sonucu ortaya çıkan pozitif psikolojik değişimlere işaret etmektedir. Bu kişilerin kendini anlama, sosyal ilişkiler ve hayat felsefesi alanlarında değişim ve iyileşme görülmektedir. Yaşanan acı ve zorluklar birey ve toplumda gelişimi destekleyici sonuçlar doğurabilir. Travmatik olaylar sonrası alanında uzman kişilerce sağlanacak profesyonel psikososyal desteğin travma sonrası gelişimi destekleyici olacağı düşünülmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Manifestoda, deprem sonrası dönemin yaraların sarılması, temel ihtiyaçların giderilmesi ve psikososyal destek faaliyetlerinin sağlanması açısından oldukça önemli olduğu aktarılarak, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Afetin ilk anından itibaren uluslararası ve ulusal kuruluşlar devreye girmiş ve tüm toplumumuz devlet ve millet seferberliği içinde bölgeye yardımlarını başlatmış ve devam ettirmektedir. Bu büyük afet, ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini hatırlatarak afetlere hazırlık ve afet yönetimi konusunda farkındalığın artması bakımından değerlendirilmelidir. Sadece Türkiye'nin değil, bütün dünya ülkelerinin kurtarma timleri ve yardım gönderdiği görüldü. Bir komşu ülke 'Biz sizi güçlü biliriz' mesajı paylaştı."

 (AA) 

Günün Diğer Haberleri