Uluslararası Katılımlı 17. Adli Tıp Günleri Antalya'da Başladı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "Şu an yüksek bir hızla ilerleyen yapay zeka ve kripto para kullanımı da gelecekte karşımıza önemli adli uyuşmazlıklar çıkaracaktır. Bu nedenle adli bilimler alanında mevcut olan uzmanlıklara, ileri teknolojik boyutlar eklemeye hazır olmalıyız." dedi.

GÜNCEL - 13-10-2022 13:17

Akarca, Aksu ilçesindeki Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisinde düzenlenen Uluslararası Katılımlı 17. Adli Tıp Günleri'nin açılışında yaptığı konuşmada, hukukun temel işlevinin toplumsal barışı ve düzeni sağlamak olduğunu belirtti.

Adaleti gerçekleştirmek, hak ve özgürlükleri korumak ve hukuki güvenliği sağlamanın da hukukun temel görevleri arasında olduğunu belirten Akarca, tüm bunları gerçekleştirmenin en önemli araçlarından bir tanesinin de kanunların adil, tutarlı ve herkese eşit şekilde uygulanması olduğunu söyledi.

"Hakimin yardımcısı konumunda olan bilirkişinin, adalet hizmetlerinin etkin şekilde yürütülmesinde hayati rolü bulunmaktadır." ifadesini kullanan Akarca, bilirkişinin yetersizliği veya tarafsız ve bağımsız olmamasının dava giderlerinin artması, yargılamanın uzaması ve hatta yanlış karar verilmesi gibi bir dizi soruna neden olabileceğini vurguladı.

Akarca, bilirkişinin ve bilirkişilik kurumunun kalitesi sorununun, sonuç itibarıyla hakimin ve yargı sisteminin kalitesi sorununa dönüşebileceğini vurgulayarak "Bu nedenle bilirkişilik konusunda son sözü söyleyecek, adli uyuşmazlıkların çözümüne kılavuzluk edecek güvenilir kurumlar yargı sisteminin can damarıdır. Yüz yılı aşkın geçmişi, bilgi birikimi ve sürekli gelişen yapısıyla Adli Tıp Kurumu, adalet teşkilatımızın adli bilirkişilik alanında en saygın ve güvenilir kurumlarından biri olmayı başarmıştır." dedi.

- "Yapay zeka ve kripto para kullanımı gelecekte karşımıza adli uyuşmazlıklar çıkaracak"

Yargıtay Başkanı Akarca, bilgi teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler ve bilginin kullanılmasına ilişkin faaliyetlerdeki olağanüstü artışın, toplumun her katmanını bilgi odaklı hale getirdiğini belirtti.

Günümüzde bilginin büyük önem kazandığı alanlardan bir tanesinin de adli bilimler olduğunu aktaran Akarca, şöyle devam etti:

"Uluslararası alanda, hükümetler arası toplantılarda, küresel düzeyde suç politikalarına ilişkin çeşitli bildirgeler yayımlanmaktadır. Bu bildirgelerde yeni suç tipleri, suçu önlemek için uygulanabilecek yöntemler ve geliştirilecek mekanizmalar da dahil olmak üzere rehber ilkeler ile tavsiyelere yer verilmektedir. Ekonomik suçlar, sınırı aşan suçlar, yasa dışı ticaret, siber suçlar, insan kaçakçılığı gibi konular küresel düzeyde önem kazanmaya başlamıştır. Diğer yandan dolandırıcılık gibi klasik suç tiplerinin internet aracılığıyla işlenebilmesi, bu suçlara dijital bir boyut eklemiştir. Şu an yüksek bir hızla ilerleyen yapay zeka ve kripto para kullanımı da gelecekte karşımıza önemli adli uyuşmazlıklar çıkaracaktır. Bu nedenle adli bilimler alanında mevcut olan uzmanlıklara, ileri teknolojik boyutlar eklemeye hazır olmalıyız."

Yargıtay Başkanı Akarca, ileri teknolojilerin, yeni suç ve uyuşmazlık türlerine yol açarak önemli zorluklar ortaya çıkardığı gibi hızlı ve kaliteli adli bilirkişilik hizmeti verilmesi bakımından yeni fırsatlar da doğurduğunu söyledi.

Akarca, gelişmiş teknolojik cihazlar, modern çalışma yöntemleri ve yapay zeka algoritmaları sayesinde, geçmişle kıyaslanamayacak ölçüde hatasız, nesnel ve tutarlı adli bilirkişilik hizmeti verilmesinin mümkün hale geldiğini kaydetti.

- "İhlallerin yüzde 60'ı yargılamada makul sürenin aşılması nedeniyle"

Adalet hizmetinin işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesinin toplumsal düzenin ve barışın bozulmasına neden olduğunun altını çizen Akarca, şöyle devam etti:

"Bu nedenle mahkemelerin etkinliği ile verimliliğinin artırılması ve özellikle yargılama sürelerinin kısaltılması, toplum ve devlet hayatı açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Adil yargılanma hakkı kapsamında davaların makul sürede sonuçlandırılması bireylerin en temel haklarından biri olarak Anayasa'da ve insan haklarına ilişkin uluslararası belgelerde korunmuş ve bu hakkın ihlali halinde de birtakım yaptırımlar öngörülmüştür. Ülkemiz açısından davaların 'makul sürede görülmesinin sorunlu bir alan olduğu, Anayasa Mahkemesi tarafından bireysel başvuru üzerine verilen ihlal kararlarının analizinden açıkça anlaşılmaktadır. 30 Haziran 2022 tarihi itibarıyla ihlal kararlarının yüzde 60'ı yargılamada makul sürenin aşılması nedenine dayanmaktadır. Bu nedenle, adli tıp raporları başta olmak üzere adli süreçlerin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi, adil yargılanma hakkı bakımından büyük önem taşımaktadır. Yargılamanın adil, ekonomik ve makul sürede sonuçlandırılması her hukuk devletinin amacıdır. Ülkemizde de bu konuda önemli reform çalışmaları, kanun tasarıları hazırlanmış ve özellikle de adliyelerin fiziki koşullarının düzeltilmesi amacıyla iyileştirmeler yapılmıştır. Bu yapısal değişikliklerle birlikte, özellikle adli bilimlere ilişkin alan araştırmalarına da odaklanmanın önemli olduğunu düşünüyorum. "

(Sürecek)

(AA)

 

Günün Diğer Haberleri