Tayvanlı Bakan Deng Chen-Chung, Çin'in "Tayvan'ı işgal edeceği" yönündeki söylemlerin gereksiz korkuya yol açtığını ifade ederek, ülkesinin ABD'li yatırımcılar ve işletmeler için ideal bir yer olmaya devam edeceğini belirtti.
Tayvan İşadamları ve Ticaret Delegasyonunun Başkanı olarak ABD'li yetkililerle yaptığı görüşmelere ilişkin Associated Press'e (AP) konuşan Bakan Deng, bu girişimlerinin, Amerikalı yatırımcılara, Çin'in "Tayvan'ı işgal edeceği" yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığının teminatı olduğunu söyledi.
Deng açıklamasında, "Gereksiz korkuya yol açan bu abartılı ve gerçek durumu yansıtmayan söylemlerden kaçınmalıyız." ifadesini kullandı.
Ülkesindeki yarı iletken üreticilerinin ABD’deki üretimlerini artıracağını kaydeden Deng, Tayvan'ın, Çin ile gerginliğe rağmen, gerek yarı iletken üretimi gerekse de ABD'nin finans, ticaret ve yatırım alanlarındaki tercihleri için en ideal yer olduğunu savundu.
Deng, ABD'deki yatırımlarının maruz kalacağı çifte vergi yükü göz önüne alındığında, Arizona'daki Tayvan'ın ilk yarı iletken üretim tesisinin faaliyete geçmeden önce vergi sorununun çözülmesini umduğunu söyledi.
Deng ayrıca Tayvan'ın, Çin güvenlik güçlerinin ihtiyaç duydukları gelişmiş çiplere erişimini engellemek için diğer ülkeleri Çin'e yarı iletken ihraç etmekten caydırmayı amaçlayan Joe Biden yönetiminin önlemlerini stratejik nokta gördüğünü belirterek, kendilerini hedef alan füzeler geliştirmeleri için Çinlilere çip göndermenin anlamsız olduğunu ifade etti.
- Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın fiili bağımsızlığının hukuki bir statü kazanmasına, Tayvan hükümetinin dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
ÇHC, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.
(AA)