Meme kanseri, kadınlarda karşılaşılan kanserler arasında birinci sırada olan kanser türü. Maalesef bugün ki konumuz olan meme kanseri kadınlarda en çok görülen ve yaş aralığı gözetmeyen bir kanser türüdür. 2018 yılı küresel kanser insidansı verilerine baktığımızda kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu açık ve net bir şekilde anlayabiliyoruz. Aynı verilerde meme kanserinin 2.088.849 kadını etkilediğini ve kadınlarda görülen kanserler içinden meme kanserinin %25 oran ile daha çok görüldüğünü görebiliyoruz.
Bu veriler bize ayrıca her 4 kadından 1’nin bu hastalığa yakalandığını gösteriyor. Kadınlar arasında ölümle sonuçlanan kanser vakalarında meme kanserinin %15 oranla birinci sırada yer aldığını görebiliyoruz. Bu tehlikeli ve ölümcül hastalık ile mücadele için en önemli etkenimiz erken tanıdır. Erken tanı her kanser türünde olduğu gibi meme kanserinde de hayati önem taşımaktadır. Fakat erken tanı faktörünü lehimize kullanabilmek için öncelikle bu ölümcül hastalığı tanımalıyız. Peki nedir bu meme kanseri?
Meme kanseri?
Meme kanserini tanımamız mücadele için kesinlikle çok önemlidir. Yukarıda da söylediğimiz gibi bu hastalık ile savaşmada kilit nokta erken tanıdır. Bu açıdan avantajlı bir noktamız da bulunuyor çünkü bu hastalıkta kendi kendine muayene denen bir yöntemde bulunmakta. Bu sayede erken tanı faktörünü başarılı bir şekilde lehimize kullanabiliyoruz. Fakat erken muayeneden önce gelin düşmanımız ile tanışalım.
Meme kanseri, her kanser gibi hastalıklı hücreleri ile kontrolsüz olarak çoğalan bir hastalık. Meme dokusunda ki hücrelerde veya süt bezlerinde kendini göstermeye başlar. Bu dokularda kontrolsüz çoğalma sonucu kitle veya benzeri yapılar oluşturmaya başlar. Bu kitle onu ele veren en büyük dezavantajıdır. Hızlı bir çoğalma gösteren meme kanseri zamanla yakın çevresinde hücre ve dokulara tutunarak boyutunu ve yaşam süresini arttırır. Fakat aynı zamanda oluşturduğu kitle çıplak el ile hissedilir hale gelir. Bu durum onu akciğer, karaciğer veya mide kanseri gibi diğer kanserlerden çok daha kolay fark edilebilir yapar. Bu sayede erkenden fark edilir ve tanı konabilir. Bu kitleyi hasta kendi kendine de hissedip doktoru ile hemen aksiyon alabileceği için bu metoda kendi kendine meme muayenesi denir.
Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılır?
Kendi kendine muayene düzenli yapılması tavsiye edilen bir işlemdir. Oldukça basittir ve erken tanı için hayati bir adımdır. Aşağıdaki adımlar ile kendi kedinizi meme kanserine karşı muayene edebilirsiniz.
Meme kanseri belirtileri nelerdir?
Meme kanseri sinsi bir kanserdir. Yıllarca kendini belli etmeden vücutta kalabilir. İlerlemesini de aynı sinsilik ile sürdürebilir. Her ne kadar sinsi bir hastalık olsa da farklı evrelerde birbirinden değişik bulgular gösterebilir. İşte o belirtiler:
Memede kitle oluşumu meme kanserinin en temel bulgularından biridir. Doktor kontrolünde ortaya çıkabileceği gibi yukarıda bahsettiğimiz kendi kendine muayene yöntemi ile kişi kendi de tespit edebilir. Kitle meme dokusunda veya süt yollarında oluşabilir. Bunların yanı sıra koltukaltı bölgesinde de kitle görülebilir. Sinsi bir hastalık dedik meme kanseri için, bu bulgusu da kendi kadar sinsi. Bu kitle ağrı hissettirmeden büyüyüp ilerleyebilir.
Meme başı akıntısıMeme başı akıntısı direkt olarak meme kanseri ile bağdaştıralamaz. Meme başı akıntısı dönemsel, enfeksiyon kaynaklı ve hormon kaynaklı olabilir. Akıntının miktarı, akma sıklığı, akıntı yoğunluğu, sıvı rengi gibi bir çok değişken hesaba katılarak meme kanseri ile bağlantısı kurulabilir. Meme kanseri sebepli akıntı genele spontane ve kanlı bir şekilde olur.
Meme şeklinde bozulmaBu bozulma aslında memede oluşan kitleden kaynaklıdır. Kitle hızlı bir şekilde oluşur ve büyür. Bu da memede şekilsel bozulmalara neden olur. Genellikle iki memenin simetrisi kontrol edilirken ortaya çıkan farklılık ile fark edilir.
Meme cildinde değişiklikCilt üzerinde yüzeysel bozulmalar şeklinde gerçekleşir. Meme dokusunda kalınlaşma, selülit çıkması, ülserasyon yani yüzeysel yaralar oluşması, ödem oluşması veya ödem kaynaklı çukurlar görülmesi yada eritematöz veya ekzematöz gibi değişikler gerçekleşir.
Meme başında çekilmeBu bulgu da özünde memede kitle oluşumuna bağlıdır. Kitle oluştuğu, yerleştiği, büyüdüğü konumlara göre meme başında çekilme veya çukurlaşma görülebilir. Oluşan kitle eğer derinde değil de yüzeye yakın bir konumda ise meme dokusunda gerilme, çekilme, şeklinde bozulma veyahut yumrumsu görüntüler ortaya çıkabilir. Daha derine yerleşmiş tümörlerde ise durum daha farklıdır. Bu durumda tümör bir ligamente turunur, Cooper ligamentine. Ligamentleri tendonlara benzetebiliriz. Ligament, ligaman veya sadece bağ da denebilir. Ligaman kemikleri diğer kemiklere bağlayan bir fibröz yapıdır. Cooper ligamenti ise memeyi dik tutmakla görevlidir. Tümör bu ligamentleri gererek meme başını içe doğru çeker. Bu semptom genelde ilerleyen evrelerde veyahut büyük boyutlu kitlelerde görülür.
Meme kanserinin evreleri
Bu evrede daha tümör oluşmamış ve tehlikeli organlara sıçramıştır. Görüntüleme yöntemleri ile fark edilip önlem alınabilir.
Evre 1Bu evre Tümörün yayılabilme özelliği kazandığı evredir. Bu aşamada yinede tümör memeden başka organa yayılmamıştır. Büyüklüğü maksimum 2cm’dir.
Evre 2AEvre 2A aşamasında memede kanserli hücre yoktur. Fakat koltuk altı lenf bezlerinde tümör vardır. Yada tümör memede bulunur fakat 2cm’den küçüktür aynı zamanda koltuk altı lenf bezlerine yayılmıştır. Diğer bir ihtimal ise tümör 2cm ile 5cm arasında bir büyüklüğe erişmiştir fakat koltuk altı lenf bezlerine yayılmamıştır.
Evre 2BBu aşamada ise tümör 2cm ila 5cm arasında bir büyüklüktedir ve koltuk altı lenf bezlerine yayılmıştır. Veya büyüklüğü 5cm’i geçmiştir ama yayılma durumu söz konusu değildir.
Evre 3ABu evrede de memede tümör yoktur ancak koltuk altı bezlerinde tümör vardır. Bu tümörler ya birbirlerine ya da yakınlarında ki dokulara yapışmışlardır. Veya yine tümör birbiri ile veya çevre ile yapışık bir bağ kurmuştur ama aynı zamanda 5cm’den daha küçük bir yapıya sahiptir. Veya tümör hem 5cm’i geçmiştir hem de koltuk altı lenf bezlerine yayılmıştır.
Evre 3BTümör bu evrede herhangi bir boyutta olabilir. Aynı zamanda kanserli hücreler memenin çevre dokularına da yayılmaya başlamış demektir. Bu dokular deri, göğüs duvarı, kaburgalar veya göğüs duvarı kasları olabilir. Aynı zamanda meme içerisinde bulunan lenflere veya koltuk altına doğru yayılabilir.
Evre 3CBu noktada kanserli doku köprücük kemiği altı lenf nodlarına veya çevre boyunda uzanan lenf nodlarına yayılmıştır.
Evre 4Bu evreye geldiğimizde meme kanseri artık uzak metastatik kanserdir. Kanser vücudun diğer bölgelerine sıçramıştır ve uzak organlara yayılmıştır veya yayılabilir. Bu evre de artık hastanın tedavisinde amaç yaşam süresini ve kalitesini arttırmak olmuştur
.
Meme kanseri ve mamografi
Mamografi meme kanserini tanını koyabilmek için yapılması gereken görüntüleme işlemidir. Günümüzde meme kanseri tanısını konabilmek için hasta mamografi çektirmiş ve sonuçları incelenmiş olmalıdır. Fakat tanının da anlamlı olması için rahatsızlığın erkenden fark edilmesi çok önemli. Bu yüzden kadınlar ayda bir düzenli olarak yukarıda bahsettiğimiz kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bu şekilde tehlikeli bir durum söz konusu ise erkenden mamografi çekilir, tanı netleşir ve tedaviye başlanabilir.
Ailede birinci derece akrabalarda eğer meme kanseri görüldüyse kişinin meme kanserine yakalanma riski 3 kat artmaktadır. Bu yüzden ailesinde meme kanseri vakası daha önce görülmüş olan bireyler düzenli olarak muayene olmalıdır. Aynı zamana 20 ila 40 yaş arasında ki kadınlarda da herhangi bir risk faktörü bulunmuyor ise 3 yılda bir periyodik olarak muayene olmaları yeterli olacaktır.
Fakat 40 yaşını geçmiş olmak meme kanseri riskini doğrudan arttıran bir faktördür. 20 yaşlarından itibaren her kadında görülme riski olan meme kanseri rahatsızlığının en çok görüldüğü yaş grubu 45-60 yaş grubu aralığıdır. Meme kanseri belirtileriniz görülmesi bile en az bir kez özellikle 35-40 yaş aralığında dijital mamografi çektirmek önemli bir husustur. Riskiniz olmasa bile ilerleyen süreçlerde ki muayeneleriniz için faydalı olacaktır. Sağlıcakla kalın.