Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji Bölümünden Prof. Dr. Murat Elli: "Hastanede yatarken tedavi sürecinde hastamız resim çizerek hayata bağlandı" dedi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, ilk sergisini tedavi gördüğü Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde açan Kosovalı 15 yaşındaki Shkurta Berisha, yumuşak doku tümörünü çizdiği resimler ile yendi. Kosova’da bacaklarında başlayan şişlik ve ağrılar sonrasında yürüyemeyecek hale gelen genç hasta Türkiye'de Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde şifa buldu. Hasta yatağında bu süreci atlatmasında en büyük gücü resim yapmakta bulan genç hastanın her gün artan iyileşme isteği ile diğer hastalara da umut oldu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji Bölümünden Prof. Dr. Murat Elli, "Hastamız ülkesinden bacağındaki diz üstünde oluşan kitle nedeniyle hastanemize gönderildi. Hızla tanısı konulduktan sonra tedaviye başlandı. Serviste vizit yaparken karakalem resim yaptığını gördüm. Sohbetimiz sırasında daha birçok çiziminin olduğunu öğrendim. Hayranlık uyandıran bu çizimlerini hastanemizde sergiledik. Hastanede yatarken tedavi sürecinde hastamız resim çizerek hayata bağlandı. Kemoterapi sürecinde hastamız çok uyumlu olduğu için hastane ekibine de yardımcı oldu. Şimdi şifa ile taburcu olduktan sonra ülkesinde mimarlık okuyacak." cümlelerini kullandı.
Elli, çocuklarda tümörlerin sıklığının her yaşa grubuna göre farklılık gösterdiğini dile getirerek, "Yumuşak doku ve kemik tümörleri ergenlik döneminde yani hızlı büyüme döneminde daha sık görülür. Yumuşak doku tümörleri çok çeşitlidir. Kas, kıkırdak, eklem zarları gibi her türlü dokudan kaynaklanabilir. Erken saptanması ile tümör yayılmadan tanı konması çok önemlidir. Tedavide cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi önemli silahlardır. Kanser tedavisi yanı sıra fizik tedavi ve rehabilitasyon çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Hastalığa yönelik tedavinin yanı sıra bu süreçte hastanın moral ve motivasyonunun da önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Elli, şunları aktardı:
"Kanser tedavisi sırasında hastanede yatış süresince, hasta rolünü ve hastane rutinlerini benimsemek, izolasyon ve akut tedavinin yan etkilerini yönetmek, bilmediği tedavi prosedürleri ile yüzleşmek, ailesinden arkadaşlarından ayrı kalmak, değişen vücut görüntüsünü kabullenmek gibi problemler ortaya çıkıyor. Hastaneden taburcu olduktan sonra sık hastane kontrollerine gelmenin stresiyle mücadele etmek, sosyal hayattaki rolüne yeniden adaptasyon, hastalık ve tedavilerden kaynaklanan sekelleri yönetmek, hastalığın nüks etme korkusu, öz bakım rutinleri ve günlük ilaç rejimlerine uyma zorunluluğu öfkeli duygu durum ve depresif belirtilere yol açabilir. Tedavi sonrası uzun dönemde hastalıkla ilişkili kayıplara uyum sağlama, okula dönüş ile hasta rolünden vazgeçmek, uzun vadeli etkilerin gerçekliğini kabullenmek gibi sorunlar görülebilir. Tüm çocuklarda özelikle de ergen ve genç ergenlerin okuldan kopmadan, keyif alacakları hobileri, becerileri ortaya çıkarılarak meşguliyet tedavileri uygulanmalı." diyerek konuştu.
Shkurta Berisha ise yaşadığı süreci şöyle ifade etti:
"Bacaklarımda şişkinlik hissettiğimde Kosova’da hastaneye başvurdum. Yapılan tüm tetkikler sonrasında ülkemde beni iyileştirecek tıbbi tedavinin yeterli olmadığı ama Türkiye’de iyileşebileceğim söylendi. İnternetten Medipol’ü gördüm. Şifa ile taburcu olan hasta hikayelerinin yer aldığı haberler beni çok etkiledi. Annem yanımdan hiç ayrılmadı. Kardeşlerim ve babam Kosova’dan destek oldu. Doktorlarım hızlı bir şekilde tedaviye başladı. Her tedaviye geldiğimde ben çok daha iyi olacağım diyordum. Resim yapmayı sevdiğim için bu süreçte sürekli odamda çizim yapıyor ve moralimi böylece yüksek tutmaya çalışıyordum. Doktorum Prof. Dr. Murat Elli çizimleri fark etti. Sonrasında hastanenin koridorunda tedavi sırasında yaptığım çizimlerim sergilendi. Bu serginin bana verdiği moral kanseri yenmeme yardım ederken aynı zamanda mimar olabilme inancımı da artırdı. Şimdi çok iyiyim. Hem kanseri yendim hem de Mimarlık Fakültesi’ni kazandım." diyerek cümlelerini tamamladı.
(AA)