Gazilik Unvanına 25 Yıl Sonra Kavuştu

Van'da 1998'de iç güvenlik harekatı sırasında rahatsızlanıp yaralanarak hastaneye kaldırılan ve "askerliğe elverişli değildir" raporu verilen er Levent Karaca, gazi sayılması için verdiği hukuk mücadelesini kazandı Avukat Mehmet Azar: "Askerdeyken yaralanan askerlerimizin haklarında bir tutanak olmasa dahi haklarını kullanmaları gerekmektedir. Bu haklarını kullansınlar, ilgili yerlere müracaatlarını yapsınlar. Bu karar emsal teşkil ediyor"

GÜNCEL - 26-04-2023 14:15

Van'da katıldığı iç güvenlik harekatı sırasında yaralanan ve tedavisinin ardından taburcu olup terhis edilen er Levent Karaca, başlattığı hukuk mücadelesinde 25 yıl sonra gazilik unvanı aldı.

Kayseri'deki birliğinde askerlik görevini yaparken, 20 Eylül-18 Kasım 1998'de Van'da düzenlenen iç güvenlik harekatı sırasında mühimmatın ağırlığı, sıcaklık ve su kaybı nedenleriyle bayılarak kulağından yaralanan tedavisinin ardından terhis edilen Karaca, olayın üzerinden 25 yıl geçtikten sonra gazilik unvanına kavuştu.

AA muhabirine yaşadığı süreci anlatan Karaca, Kayseri'de vatani görevini yaparken, Van olağanüstü hal (OHAL) bölgesinde görevlendirdiğini, harekat sırasında kulağından yaralandığını revire kaldırıldıktan sonra askeri hastaneye sevk edildiğini söyledi.

Askeri hastanede tedavi gördükten sonra "askerliğe elverişli değildir" raporu verildiğini aktaran Karaca, "2002 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvurdum. 'Belge yok' diye gaziliğimi onaylamadılar. Ben de 2012 yılında avukatım vasıtasıyla tekrar başvuruda bulundum. Gaziliğimizi kabul ettiler. Allah devletimizden razı olsun. Gaziliğimizi şerefle, gururla taşıyoruz." diye konuştu.

Karaca'nın avukatı Mehmet Azar da müvekkilinin 1998'de OHAL bölgesinde görevlendirildiğini belirterek, "Harekatın son günlerinde sırtında taşıdığı mühimmatın ağırlığıyla ve sıcaklıktan kaynaklanan birtakım sebeplerden dolayı düşerek bayılıyor ve kulağına bir cisim nüfus ediyor." şeklinde konuştu.

- "Karar emsal teşkil ediyor"

Müvekkilinin önce revire daha sonra askeri hastaneye kaldırıldığını, sonrasında ise askerliğe elverişli olmadığına ilişkin rapor verildiğini belirten Azar, dava sürecine ilişkin şunları anlattı:

"Bunun akabinde müvekkilim bizatihi kendisi 2002 yılında SGK'ya hakkında gazilik işlemlerinin tesis edilmesi için başvuruda bulunuyor. Fakat, SGK bu başvurusunu olayla ilgili başkaca bir belge olmadığı için reddediyor. 2012 yılında bu kez müvekkilim tarafıma müracaat ederek kendisine vazife malulü aylığı bağlanmasını istiyor. Bu istem üzerine tarafımızca SGK'ya yeniden müracaat ediliyor. SGK bu müracaatı da reddettikten sonra o tarihte askerlik işlerine bakmakla görevli olan Askeri Yüksek İdare Mahkemesine (AYİM) başvurduk. AYİM 3. Dairesi açmış olduğumuz davamızda yine SGK'nın ret sebebiyle ilgili olarak, olayla ilgili bir belge olmaması nedeniyle ret kararı veriyor.

Bu ret kararının üzerine, Anayasa Mahkemesine (AYM) adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine yönelik bir başvuruda bulunduk. AYM, yaptığı değerlendirme sonucunda hak ihlali tespitinde bulundu ve yeniden yargılanma istemiyle mahkemesine dosyayı geri gönderdi. 2016'daki hain darbe teşebbüsü sonrasında AYİM'in kaldırılması akabinde dosyamız Ankara İdare Mahkemesine tevdi edildi. Ankara 6. İdare Mahkemesi tahkikat sonucunda müvekkilime vazife malulü aylığı bağlanmasına hükmetti. Bunun sonrasında SGK'nın bölge idare mahkemesi ve Danıştay karar yollarını tüketmesi akabinde de 1998 yılında yaralanan müvekkilimin, 25 sene sonra gazilik haklarını temin etmiş bulunuyoruz."

Avukat Mehmet Azar, 2012 yılında başlayan mücadelelerinde 10 yıl sürmesine karşın bir zafer elde ettiklerini belirterek, "Bu nedenle bir çağrıda bulunmak istiyorum, askerdeyken yaralanan askerlerimizin haklarında bir tutanak olmasa dahi, haklarını kullanmaları gerekmektedir. Bu haklarını kullansınlar ilgili yerlere müracaatlarını yapsınlar. Bu karar, bir emsal karar teşkil ediyor." dedi.

(AA)

Günün Diğer Haberleri