Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İslam inanç, düşünce ve medeniyetinde din ile bilimin daima içi içe olduğunu belirterek, "Peygamber Efendimize nazil olduğu günden bu yana Kur'an-ı Kerim, soran, sorgulayan ve hayatı anlamaya, anlamlandırmaya çalışanların başucu kitabı olmuştur." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulunca düzenlenen "Kur'an Ayetleri ve Bilimsel Veriler Işığında Gökler-I Sempozyumu"na katıldı.
Batı merkezli gelişen bilginin hayatı dizayn ettiğini belirten Erbaş, "Batı'nın dikte ettiği düşünce ve davranış biçimi, insanlığın özlediği huzur ve güveni tesis edemediği gibi geleceğe dair umudun daha da zayıflamasına sebep olmuştur. Gelinen noktada insanlık, küresel boyutta bir tehdide dönüşen inanç, ahlak ve değerler krizleriyle karşı karşıya kalmıştır." ifadelerini kullandı.
"İlmin bütün yönlerini teşvik eden İslam'a göre din ile bilim, akıl ile vahiy arasında bir çatışma veya bir ayrışma söz konusu değildir" diyen Erbaş, şu değerlendirmeleri yaptı:
"İslam inanç, düşünce ve medeniyetinde din ile bilim daima içi içe olmuştur. Peygamber Efendimize nazil olduğu günden bu yana Kur'an-ı Kerim, soran, sorgulayan ve hayatı anlamaya, anlamlandırmaya çalışanların başucu kitabı olmuştur. Kur'an'da embriyonun aşamalarından insanın parmak izlerine, bulutların oluşumundan suyun atmosferdeki dolaşımına, denizlerin derinliklerine inildikçe karanlıklarının artmasına, göklerin tabaka tabaka yaratılışından yıldızların yörüngelerine, güneşin, ayın hareketine kadar pek çok hadiseye, birer kevni ayet olarak dikkat çekilmektedir.
Bugün kevni ayetleri anlamaya yönelik ortaya konacak her gayret, bizi bir taraftan medeniyet köklerimize yaklaştırırken diğer yandan pek çok inkişafın önünü açacak ve bilgi çağı gençlerinin hakikat arayışına rehberlik edecektir. Vahyin, aklın ve bilimin ışığında kainatı anlama çabası, aynı zamanda İslam dünyasının yeni bir gelecek inşasına da güçlü katkılar sunacaktır."
Erbaş, sempozyumda insanlığın en fazla ilgisini çeken göklerin yaratılışı, yapısı, mahiyeti, geleceği konusunun vahyin ve bilimsel verilerin ışığında ele alınacağını belirterek bu noktada Din İşleri Yüksek Kurulunun çalışmalarının önemli katkılar sağlayacağını kaydetti.
(AA)