Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY, Kovid-19 salgınının etkilerinin geride kaldığı ve yaşam maliyetlerinin yükseldiği bir dönemde, hanelerin ev içi bağlantı ve içerik tüketimine ilişkin tercihlerine odaklanan Dijital Evi Çözümlemek (Decoding Digital Home) araştırmasının sonuçlarını yayınladı.
Şirketten yapılan açıklamada, Ey, Dijital Evi Çözümlemek başlıklı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre günümüzde hanelerin yaklaşık üçte ikisi, geniş bant (broadband) internet servis sağlayıcılarının abonelik ücretlerini yükselteceği konusunda kaygı yaşıyor.
Araştırma, birçok tüketicinin halihazırda abone oldukları streaming (akış) platformlarının sayısını azaltmayı düşündüklerini de gösteriyor.
Salgın etkisindeki son iki yılda hane halkının ev içi teknoloji tüketimi ciddi oranda artarken, son dönemde ortaya çıkan yeni koşullar hizmet sağlayıcılar için yeni baskılar getiriyor.
EY araştırması, tüketicilerin yarıdan fazlasının geniş bant ve abonelik temelli TV yayın servislerinin potansiyel fiyat artışlarından endişe duyduklarını ortaya koyuyor.
Fiyat artışlarıyla ilgili kaygılar, çevrimiçi güvenlik ve veri gizliliği konusundaki artan endişelerle birlikte salgının ortaya çıkmasından bu yana bağlantı ve içerik taleplerindeki artışa yönelik bir tehdit olarak beliriyor.
- Dijital evler artık daha talepkar ve bilinçli
Araştırmaya göre hanelerin güçlü bağlantı ve zengin içerik talebi hala yerini koruyor. 100 hanenin 40'ından fazlası salgın nedeniyle internet bağlantısı, TV ve streaming (akış) ihtiyaçlarının arttığını söylüyor.
Bununla birlikte, hanelerin yarısından fazlası geniş bant servis sağlayıcılarının (yüzde 60) ve TV hizmet sağlayıcılarının (yüzde 55) aylık abonelik ücretlerini artıracağından endişeli.
Katılımcıların yüzde 40'tan fazlası, halihazırda zaten çok fazla ödeme yaptıkları veya kendilerine en iyi tekliflerin sunulmadığı düşüncesinde.
Araştırmaya katılanların yüzde 37'si salgın krizinin onları yeni dijital deneyimler keşfetmeye daha fazla yönelttiğini söylerken, yüzde 26'sı da metaverse gibi yeni ve kuşatıcı internet deneyimlerine açık olduklarını belirtiyor.
Hane harcamaları üzerinde artmakta olan baskı temel etkenlerden biri olsa da birçok tüketici, sokağa çıkma yasağı ve hareket kısıtlamalarından sonra ihtiyaçlarını yeniden değerlendirme eğiliminde.
Katılımcıların yüzde 34'ü, salgın sonrasındaki süreçte internette geçirdikleri süreyi azaltmayı planladıklarını söylerken, yüzde 33'ü, harcamalarını bağlantı ve içerikten kısıp diğer kategorilere aktarmayı planlıyor.
Yüzde 20'den fazlası da sadece kullandıkları müzik ve video akış platformlarını değil, evlerinde sahip oldukları internete bağlı cihaz sayısını da azaltmayı düşünüyor.
- Özellikle genç kullanıcılar, çevrimiçi riskler konusunda endişeli
Salgın krizi, kişisel verilerin korunması ile ilgili daha önce de var olan kaygıları daha da artırdı. Araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 40'ı kişisel verilerinin mahremiyeti konusunda artık daha endişeli.
25 yaşın altındaki katılımcıların yüzde 47'si yoğun internet kullanımının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin kendilerini düşündürdüğünü belirtiyor. Spesifik olarak, zararlı içerikler konusundaki endişeler çok net ve bu konuda en fazla kaygılı olanlar ise genç haneler.
25 ila 44 yaş arasındaki tüketicilerin yüzde 47'si hane halkının çevrimiçi ortamda karşılaşabileceği zararlı içerikler konusunda endişeli olduklarını belirtiyor.
Hizmet sağlayıcıların çevrimiçi güvenlik konusunda harekete geçmesinin önemini ortaya koyan rapora göre, katılımcıların yüzde 59'u düzenleyicilerin riskli içerikle mücadelede daha fazla çaba harcaması gerektiğini düşünüyor.
Bağlantı ve içeriğin birlikte sunulduğu paketler, günümüzde hanelerde dijital deneyimlerin nasıl satın alındığının da göstergesi.
Tüketicilerin buradaki ihtiyaçlarının da değiştiğini ortaya koyan araştırmada, hanelerin yarısı, geniş bant paketlerinin bir parçası olarak ek gizlilik veya güvenlik olanakları sunulmasının tercihlerini olumlu etkileyebileceğini belirtiyor.
- "Gereken özeni gösteren şirketler, bu kritik dönemde önemli avantajlar elde edebilir"
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji (TMT) Sektör Lideri Emre Beşli, şunları kaydetti:
"EY tarafından gerçekleştirilen Dijital Evi Çözümlemek Araştırması, dijital içerik servislerini azaltma eğiliminde olan tüketicilerin değişen tercihleri konusunda çok değerli veri ve içgörüler ortaya koyuyor. Servis sağlayıcılar pandemi etkilerinin geride kaldığı bu dönemde yeni müşterileri çekmek, mevcut müşterileri elde tutmak ve onların beklentilerini karşılamak için daha fazla çaba göstermeli.
Servis sağlayıcıların değer önermelerinin yeterince ikna edici olması ve müşterilerle etkileşimlerinin sorunsuz, sezgisel ve akıcı olması büyük önem taşıyor. Benzer şekilde veri gizliliği ve bilgi güvenliği konusunda tüketici güvenini kazanmak ve tüketicileri doğru yönlendirmek de bir o kadar önemli. Bunlara gereken özeni gösteren şirketler, bu kritik dönemde önemli avantajlar elde edebilir."
(AA)