Erdoğan, 13. Büyükelçiler Konferansı'nın katılımcıları onuruna Çankaya Köşkü'nde verdiği öğle yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum itibarıyla ne Doğu'ya ne de Batı'ya sırtını veremeyeceğini belirtti.
Büyük Selçuklu Devleti'nin sembolü olan çift başlı kartal misali Doğu ve Batı ile ilişkileri aynı anda güçlü tutmaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, NATO müttefiki ABD ile münasebetlerin değişen bölgesel ve küresel dinamiklerle uyumlu hale getirilmesinin müşterek menfaatlerine olduğunu söyledi.
- Terörle mücadele
Türkiye'nin güvenliğine kasteden terör örgütlerine on binlerce tır dolusu silah vermenin, etkisiz hale getirilen teröristlerle ilgili taziye mesajları yayımlamanın müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmadığının ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemiz, sadece PKK ve uzantılarıyla değil, FETÖ ile mücadelesinde de yalnız bırakılmıştır. FETÖ elebaşının Amerikan makamlarına verdiğimiz klasörler dolusu belgeye rağmen hala serbestçe dolaşmasını kabul etmiyoruz. Meclisi bombalayanların, 252 insanımızı şehit edenlerin yeri sokaklar değil, hapishanelerdir. Hiçbir NATO ülkesinin Türk adaletinden kaçan FETÖ'cü alçaklar ve PKK'lı teröristler için birer güvenli liman olmaması gerekir. Bu tavrımızı Madrid'deki son NATO zirvesinde bir kez daha ortaya koyduk. PKK'lıların sokaklarında cirit attığı, polis korumasında paçavralarıyla eylem yaptığı, her yıl ciddi miktarda haraç topladığı devletlerin üyelikleri, NATO'ya fayda sağlamayacağı gibi temsil ettiği değerlere zarar verecektir. Finlandiya ve İsveç ile ilgili net ve kararlı tutumumuzu koruyoruz. Ülkemize verilen ve mutabakatla yazılı kayıt altına alınan sözler yerine getirilmeden Türkiye, bu iki ülkenin üyeliğini onaylamayacaktır."
- "İnsanımıza daha çok sahip çıkmanızı bekliyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılaştıkları çifte standartlara rağmen Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinden geri adım atmadıklarını, atmayacaklarını dile getirdi.
Çoğunluğu Avrupa'da olmak üzere dünya çapında yerleşik 7 milyon Türk vatandaşının hak ve çıkarlarının koruyucularının öncelikle büyükelçiler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Batılı ülkelerde son dönemde Müslüman ve Türk düşmanlığıyla beraber kültürel ırkçılığın da arttığını gördüklerini belirtti.
Erdoğan, başörtülü kadınların sokak ortasında hakarete uğraması, polis korumasında Kur'an-ı Kerim'in yakılması, mescitlere kesilmiş domuz başı bırakılması, eften püften bahanelerle derneklerin, camilerin kapatılması, Müslümanlara ait mezarlara dahi tahammül gösterilememesi örneklerinin ve daha nicelerinin İslam düşmanlığının ulaştığı ürkütücü boyutları gözler önüne serdiğini ifade etti.
NSU cinayetlerinde vatandaşlarını kurban vermiş, Solingen faciasını yaşamış Türkiye'nin bu tehditleri görmezden gelme lüksünün olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Sizlerden insanımıza daha çok sahip çıkmanızı, vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu, onurunu her şart altında kararlılıkla savunmanızı bekliyorum. Dernekler ve camiler üzerinde giderek yoğunlaşan baskıları, siyaset ve hukuk kanalları üzerinden etkisiz hale getirmenin çaresine hep birlikte bakmalıyız. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın da oy vereceği 2023 seçimleri öncesinde büyükelçilerimizin mesuliyetleri de artmaktadır çünkü seçimler yaklaştıkça insanımızın birlik, beraberlik ve sosyal barışını hedef alan saldırıların da yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Bu seçimlerin suhuletle ülkemize, milletimize ve demokrasimize yakışır şekilde düzenlenmesi noktasında sizlere çok büyük görevler düşüyor. Her bir insanımızın mutlaka sandığa gitmesini teşvik ederken FETÖ ve PKK'nın süreci zehirlenmesine müsaade etmemelisiniz.
Sizlerin de desteğiyle 2023'ü ülkemizle birlikte yurt dışında da demokrasi şölenine çevireceğinize inanıyor, gayretleriniz için şimdiden her birinize teşekkür ediyorum."
- Türk diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıl dönümüne kavuşmanın haklı gururunu yaşayacaklarını anımsattı.
Gelecek yıl ayrıca hariciye teşkilatının temellerinin atılmasının 500'üncü yılını kutlayacaklarını hatırlatan Erdoğan, Türk diplomasisinin "köklü geçmiş, parlak gelecek" şiarıyla Cumhuriyet'in 100. yılında geleceğe güvenle baktığını belirtti.
Dışişleri Bakanlığının güvenlik güçlerinden sonra en fazla şehit veren devlet kurumu olduğunu anlatan Erdoğan, Cebeci Asri Mezarlığı'nda bulunan Dışişleri Şehitliği'nin ülkenin ve milletin çıkarlarını savunma uğruna ödenen bedellerin abidesi olduğunu söyledi.
Kitabeye yazılı her bir ismin arkasında şanla, şerefle, cesaretle dolu bir hayat hikayesiyle beraber büyük bir vatan sevgisi ve görev aşkının olduğunu bildiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabrı cemil diliyorum. Diplomatlarımız bugün dünyanın en zor coğrafyalarında kimi zaman canları pahasına kendilerine verilen vazifeleri yerine getirmeye çalışıyor. Unvanı, konumu ne olursa olsun 255 temsilciliğimizde görev yapan tüm arkadaşlarımız aynı zamanda şehitlerimizin emanetini yüreğinde taşıyor. Her birinizin, temsil ettiğiniz ülkenin ve omuzlarınızdaki ağır yükün bilinciyle hareket etmeyi sürdüreceğinize eminim. Türkiye'nin içeride ve dışarıda prangalarını kırdığı bu dönemde sizlerden daha çok gayret ve fedakarlık bekliyorum. Bu yolda emeği geçenleri şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Rabb'im yolunuzu, bahtınızı açık etsin. Kıymetli eşlerinize, evlatlarınıza, ailelerinize selamlarımı iletmenizi rica ediyor, 13. Büyükelçiler Konferansı'nın hayırlı olmasını diliyorum." diyerek cümlelerini tamamladı.
(AA)