Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin "Tüm madenlerimiz gibi burası da yılda en az 4 defa denetlenerek eksikler tespit edilmekte, ikazlar yapılmakta, gerekirse müeyyideler uygulanmaktadır. Buna rağmen bir kaza meydana gelmişse, önüyle arkasıyla sebeplerini araştırmak, bulmak ve gerekeni yapmak bizim en başta gelen vazifemizdir." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, cuma günü Amasra'daki maden ocağında yaşanan elim kazanın herkesin yüreğini dağladığını söyledi.
Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait Amasra kömür ocağının 503'ü yeraltında olmak üzere toplam 713 çalışanıyla yılda 100 bin ton üretim yapan bir müessese olduğunu anlatan Erdoğan, geçen 20 yılda bu madene yarısı iş güvenliği alanında olmak üzere 77 milyon lira yatırım yapıldığını kaydetti. Son 20 yılda bu ocakta yaşanan kazalarda 6 madencinin hayatını kaybettiğini ifade eden Erdoğan, mevzuata göre her 250 kişi için bir iş güvenliği uzmanı bulundurulması gerekirken, bu madende her 37 kişiye bir iş güvenliği uzmanı düştüğüne dikkati çekti.
Erdoğan, öte yandan kurum bünyesinde 30 tahlisiye görevlisi bulunduğunu da dile getirerek, "Bunların yanı sıra Amasra kömür ocağımız son sistem teknolojilere ve güvenlik sistemlerine sahip bir işletme olarak öne çıkmaktadır. Son dönemde mevzuatta yaptığımız düzenlemeler doğrultusunda diğer ocaklarımız gibi Amasra'da da toplamda 50 kalemi bulan iyileştirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir." diye konuştu.
Renksiz, kokusuz, tatsız ve zehirsiz bir gaz olan metanın, patlayıcı özelliği ile tüm dünyada maden işletmelerinin ve madencilerin korkulu rüyası olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Madendeki gaz izleme sensörleri 24 saat süreyle çalışmakta, oran belirli bir değerin üzerine çıktığında sesli ve ışıklı alarm vermektedir. Kömür ocaklarında havadaki metan seviyesi yüzde 1 oranına çıktığında patlatmalar durdurulmakta, yüzde 1,5 oranına çıktığında enerji kesilmekte, yüzde 2 oranına çıktığında ise personel tahliye edilmektedir. Metan gazının patlaması için ise havadaki oranının en az yüzde 5 ve daha üzeri olması gerekmektedir. Amasra'daki ocakta yaşanan kaza öncesi kayıtlara göre, saat 18.05'te havadaki metan gazı oranının yüzde 1,5 seviyesine çıkması sebebiyle ocaktaki elektrik kesilmiştir. Maalesef saat 18.09'dan sonrasına ilişkin kayıt mevcut değildir. Kömür ocağımızda tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz. Kurumlarımız ve uzmanlarımız çalışmalarını tamamladıktan sonra bunu öğrenebileceğiz. Patlamayla ilgili kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır. Bize düşen, bu rapor önümüze gelene kadar yapabileceklerimize bakmaktır."
- "Atılması gereken adımları attık, atıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kazanın yaşandığı andan itibaren devletin tüm bakanları, kurumları ve personeliyle olaya müdahale ettiğini, kazadan sonraki 18 saat içerisinde de arama kurtarma faaliyetlerinin tamamlandığını anlattı.
Maden ocağının 16.00-24.00 vardiyasındaki 110 çalışandan 41'inin patlamada hayatlarını kaybettiğini belirten Erdoğan, yaralılardan durumu ağır 6 işçinin Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesinde tedavi edildiğini, diğer yaralıların ise tedavilerinin ardından evlerine döndüklerini kaydetti.
Cumartesi günü Amasra'ya giderek hem olayla ilgili yerinde bilgi aldığını hem bazı şehitlerin cenaze törenlerine katıldığını hem de aileleri ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, bakanların da vefat eden işçilerin cenaze törenlerine katıldığını ve aileleri ziyaret ettiğini söyledi. Erdoğan, İstanbul'da tedavi altındaki yaralıları da ziyaret ettiğini ve durumlarının iyiye gittiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Sağlık Bakanlığımız, bu hastalarımızın bütün yakınlarından 50 civarında insan da Çam Sakura'daydı, onlara da gerçekten üst düzeyde adeta bir otel hizmetini verdiler. Halen bu süreç devam ediyor. Kendileriyle doktor arkadaşlarımızı da yanıma almak suretiyle ayrıca bir sohbetimiz oldu. Soruları varsa cevaplandıralım istedim. Tabii hepsi bize şükranlarını bildirdiler ve orada kendilerine gösterilen ilgi sebebiyle de memnuniyetlerini ifade ettiler. Hastanedeki tüm işçi kardeşlerimizin sağlığına kavuşarak evlerine dönmesi, en büyük beklentimizdir. Kendilerine de dualarımızı yapıyoruz.
Bunun yanında da sağlık olarak Bakanlığımız neyi gerektiriyorsa, onları yapmak suretiyle beşer planında atılması gereken adımları attık, atıyoruz. Sağlıktaki en ileri teknoloji neyse hastanemizde bunlar mevcut. Elhamdülillah herhangi bir eksiklik söz konusu değil. Şu anda ilgilenen doktorlarımız gerçekten alanlarında kendilerini ispatlamış profesör arkadaşlarımız. Gerek yangınla ilgili tedavide gerek anestezide gerek enfeksiyonda, bütün bu alanlarda kendini ispatlamış hocalarımız şu anda bu hastalarımızla ilgileniyorlar. Bartın'daki hastanelerde tedavi edilen madencilerimizin tamamı taburcu edilmiş durumda."
- "Kurumlarımız canla başla görevlerini yapmaktadır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kazanın haber alınmasıyla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve ekibinin, Bartın, Zonguldak, Kütahya ve Ankara'dan gelen destek ekipleriyle birlikte toplam 110 tahliyeyle 250 lojistik personelini kaza mahallinde görevlendirdiğini anlattı.
İçişleri Bakanlığının çeşitli illerden 116 kişilik AFAD ekibini bölgeye yönlendirdiğini; Emniyet Teşkilatı'nın 514 personeliyle sahanın, Jandarma Teşkilatı'nın 216 personeliyle bölgenin, Sahil Güvenlik Teşkilatı'nın 45 personeliyle deniz tarafının güvenliğini tesis ettiğini belirten Erdoğan, Sağlık Bakanlığının 15'i UMKE olmak üzere 262 personeli, 51 ambulansı ve 2 ambulans uçağı ile kazazedelere hizmet verdiğini ifade etti.
Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ise 35 personeliyle kazazedelere ve yakınlarına psikososyal destek sağladığını, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının 310 personeliyle kazazede yakınlarına ve vatandaşlara manevi destek verdiğini ve ikramlarda bulunduğunu; Kızılay'ın 115 personeliyle sahadaki yerini alırken, çok sayıda sivil toplum kuruluşunun da bölgedeki çalışmalara iştirak ettiğini dile getirdi. Erdoğan, "Adalet Bakanlığımız, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından başlatılan soruşturmayı yakından takip etmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız hem iş müfettişi görevlendirmiş hem de kazayla ilgili soruşturma başlatmıştır. Velhasıl kurumlarımız canla başla görevlerini yapmaktadır." diye konuştu.
Afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldıklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çeşitli bakanlıklara bağlı ilgili kurumlar tarafından yürütülen denetimlerin en yoğun uygulandığı yerlerden biri de Amasra'daki ocağımızdır. Kazanın meydana geldiği maden ocağı, son olarak Ağustos ayında 7 gün süreyle 2 maden ve bir jeoloji mühendisi tarafından denetlenmiştir. Tüm madenlerimiz gibi burası da yılda en az 4 defa denetlenerek eksikler tespit edilmekte, ikazlar yapılmakta, gerekirse müeyyideler uygulanmaktadır. Buna rağmen bir kaza meydana gelmişse, önüyle arkasıyla sebeplerini araştırmak, bulmak ve gerekeni yapmak bizim en başta gelen vazifemizdir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'mız önceki gün Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuza, dün de Meclis Genel Kuruluna bu konuda kapsamlı bilgi verdi. Meclis Grubumuz bir araştırma komisyonu kurulması için gereken girişimleri başlattı."
(AA)