Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, düzenlediği basın toplantısında, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın "NATO'nun Stratejik Konsepti'nin Çin kaynaklı çok yönlü tehditleri doğrudan ve açık görüşlülükle ortaya koyacağına" söylemine karşı değerlendirmede bulundu.
NATO'nun birçok kez bölgesel bir ittifak olduğunu, jeopolitik açılma amacının, başka ülkelere yayılma hedefinin olmadığının altını çizdiğini fakat son yıllarda, NATO'nun Asya-Pasifik bölgesine yönelik hareketlerini gözlemlendiğini ifade eden Bakan, "NATO yeni alanlara ve bölgelere yönelen hamleler yapma ve bloklar arası cepheleşme yaratma arayışında. Dünya buna karşı uyanık olmalı ve bu girişimleri reddetmeli." ifadelerini kullandı.
NATO'nun ideolojik sınırlar oluşturma, siyasal cepheleşme yaratma ve yeni bir Soğuk Savaş başlatma arayışını sonlandırması gerektiğini vurgulayan Cao, "NATO, Avrupa güvenliğine halihazırda zarar verdi. Asya'yı ve dünyayı da istikrarsızlaştırmaya çalışmamalı." dedi.
4 Pasifik ülkesinin zirveye katılması
Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda yöneticilerinin Madrid'deki zirveye katılması da Çin'de şüpheyle değerlendirildi.
Bakan, 4 ülkenin zirveye katılmasına ilişkin sorulan soru üzerine, "Barış, kalkınma ve iş birliği tüm dünya halklarının ortak dileği ve zamanın eğilimidir. Soğuk Savaş zihniyeti ve ideolojik ön yargıyla bloklar arası cepheleşmeyi teşvik eden, küçük çıkar halkaları ve gruplar oluşturmaya çalışanlar destek bulamayacak, başarılı olamayacaklardır." yorumunu yaptı.
Diğer taraftan Çin Komünist Partisinin yayın alanı, milliyetçi duruş sergileyen Global Times gazetesinde, “Asya Pasifik Ülkeleri Tehlikeli NATO Duvarı’nın Yanında Durmamalı” başlığı atılan haberde ittifakın tüm üyelerinin çıkarlarının ve tavırlarının aynı olmadığı, Washington yönetiminin iradesinin NATO'yu esir aldığı belirtilerek şunlardan bahsedildi:
"NATO'ya katılarak güvenlik garantileri elde etmeye çalışan ülkeler genelde Washington'ın derebeyleri veya piyonları haline geliyor. Nihayetinde güvenlik ortamı temel olarak iyileşmiyor, bilakis öngörülemeyen risklerle karşılaşıyorlar. Her şartta NATO'nun askeri ve siyasi bir blok olarak doğasının değişmesi zor. Bizatihi varlığı dünya barışına ve istikrarına tehdit niteliğinde."
"Üçlü muhtıra Türkiye için zafer"
Gazete İsveç ve Finlandiya'nın üyelik başvurularına ilişkin paylaştığı, "NATO'nun Birliği Savı Varoluşsal Krizi Gizleme Çabası" başlığını kullanan yazıda ise İsveç ve Finlandiya'nın katılım başvurularıyla ittifakın genişlemesinin güvenlikten çok savaş riskini artıracağı vurguladı.
Yazıda, Türkiye'nin terörizme desteğin kesilmesi şartı karşısında iki ülkenin üyeliklerine yeşil ışık yakması, "Türkiye için zafer" olarak yorumlanırken, İsveç ve Finlandiya'nın ittifaka katılarak daha güvende olamayacakları iddia edildi.