CHP Grup Başkanvekili Altay, Gündemi Değerlendirdi:

"(CHP'li Başarır ve İYİ Partili Türkkan'ın dokunulmazlık dosyalarının komisyon gündemine alınması) Bu, seçim atmosferini zehirlemeye yönelik ucuz numaradır, külüstür bir siyaset mühendisliğidir" "Feda edilecek bir tek belediye başkanımız yoktur. Genel Başkanımızın söylediği gibi Ekrem İmamoğlu, onların boğazına çok büyük gelir"

GÜNCEL - 05-01-2023 16:11

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlık dosyalarının, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu gündemine alınmasıyla ilgili, "Bu, seçim atmosferini zehirlemeye yönelik ucuz numaradır, külüstür bir siyaset mühendisliğidir." dedi.

Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki yargı kararıyla ilgili, demokrasiden eser kalmadığını öne sürdü.

İmamoğlu hakkında çeşitli bahanelerle soruşturmalar açıldığını ileri süren Altay, ceza aldığı davada görevli ilk hakimin, 7 yıl görev yapması gerekirken 1 yılda, istedikleri kararı vermeyeceği için sürüldüğünü savundu.

Altay, terör örgütü üyesi çalıştığı öne sürülen İBB'de, AK Parti döneminde FETÖ iltisaklı kişilerin işe alındığını ancak bugün terörist dediklerinden birinin şehit kardeşi olduğunu, bir başkasının ise belediyede dahi çalışmadığını iddia etti.

Bir paranoya olduğunu ifade eden Altay, "İBB, Ekrem İmamoğlu, Bay Kemal, altılı masa paranoyası Türkiye'de ciddi olarak hukuk skandallarının aleladeleştiği bir tablo haline dönüşmüş." diye konuştu.

Altay, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının, temel hak ve özgürlüklerle bağdaşmadığını öne sürerek, "Orta yerde de bir terörist çıkmadı. Suç işleri bakanı attığı iftirayla kaldı. O 700 sandık görevlisine, hepsine terörist dedin. Yazık değil mi 557 İBB çalışanına, hepsini teröristlikle suçladın. Ben onlara buradan çağrı yapıyorum, hepiniz Süleyman Soylu hakkında tazminat davası açın. Yargı böyle gitmeyecek. Yargı da inşallah normalleşecek ve kazanırsınız. 3-5 kuruş para alırsınız." değerlendirmesinde bulundu.

Feda edilecek bir tek belediye başkanlarının olmadığını vurgulayan Altay, şunları kaydetti:

"Genel Başkanımızın söylediği gibi Ekrem İmamoğlu onların boğazına çok büyük gelir. Akıllarından bile geçirmesinler. Milli irade gaspına yönelik hamleler karşısında hiçbir CHP'linin olayı seyredeceğini düşünmesinler. 'Bu gök kubbeyi başınıza yıkarız' derken çıkıp da 'silahlı eylem yapacağız' demiyoruz. Meşruiyet içinde direnme hakkını sonuna kadar CHP, Türkiye'nin her coğrafyasında, her metrekaresinde kullanacaktır."

- "Kimse sessiz kalmamızı beklemesin"

Altay, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlık dosyalarının TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonunun gündemine almasına ilişkin ise şu değerlendirmeleri yaptı:

"1600-1700 civarında dosya var. Mesela Bay Kemal'in 29, benim 9, Özgür Özel'in 14, Engin Özkoç'un 10 tane var. Hepimizin var. Şimdi ne oluyoruz? Hayrola. Seçime 3 ay kala bu ne. Ne yapmaya çalışılıyor? '1 İYİ Parti'den 1 CHP'den 2 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıracağız.' Kenan Evren kafası bu. Bir sağdan, bir soldan gibi. Ne olacak? 'Bunu seyredeceğiz. Buna sessiz kalacağız.' Kimse bizden bunu beklemesin. Bu, seçim atmosferini zehirlemeye yönelik ucuz numaradır. Bu, külüstür bir siyaset mühendisliğidir ama çok külüstür. Gerilim ve kutuplaşmadan medet ummaktır. Ekonomiyi konuşamıyoruz. Her gün beyefendi bir suni gündem yaratıyor, her gün bir fitne ateşinin fitilini ateşliyor."

Altay, milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılarak muhalefetin sindirilemeyeceğini, korkutulamayacağını belirterek, CHP'nin, milletin bu numaralara karnının tok olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı makamının, milletin seçtiklerini görevden alan, milli iradeye darbe yapan bir makam olmadığını söyleyen Altay, 1700 dosya içinden 2 tanesinin cımbızla seçildiğini ileri sürdü.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, "İmamoğlu, yargı görevini yapanları etkilemeye teşebbüs ediyor. Herkes hukuk devleti ilkesine saygılı olsun" dediğini belirten Altay, "Sayın Bakan, biz 3 Ocak Salı günü sana bunun için geldik zaten. Yargıya müdahaleye müdahale edin diye geldik." diye konuştu.

Altay, siyasetin mahkemenin kapısından girince, adaletin mahkemenin bacasından çıkacağını savunarak, Adalet Bakanı'nın da "ipe un sermek" dışında bir şey yapmadığını ileri sürdü.

TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranının, gerçekten daha düşük olduğunu öne süren Altay, maaşlara yapılan zamlara rağmen vatandaşın cebine giren paranın alım gücünün düştüğünü iddia etti.

Maaşlar ortadayken "Yeni Evim" kampanyasıyla vatandaşın ev alabilmesinin de çok zor olduğunu anlatan Altay, 180 ay vadeyle 1 milyon lira kredi kullanan bir kişinin 9 bin 700 lira, 2 milyon kredi çekenin ise 19 bin 400 lira ödeyeceğini ifade etti.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş cinayetinin Ankara'nın göbeğinde işlendiğini ancak hükümetten bir ses çıkmadığını kaydeden Altay, bu suikastın gölgede bırakılmaya çalışıldığını savundu.

(AA)

Günün Diğer Haberleri