Bolu merkeze bağlı Yuva köyünde içme suyundan etkilendikleri için 16 Temmuz'dan itibaren hastanelerde tedavi altına alınan 148 kişiden 146'sı taburcu edildi, 1 kişi hayatını kaybederken, 1 kişinin tedavisi sürüyor.
Çeşitli hastanelerde tedavileri tamamlandıktan sonra taburcu edilen köy sakinleri, yaşadıkları süreci gazetecilere anlattı.
Yoğun bakımda 2 ay kalan Tuğba Karadağ, hastalık sürecini çok hatırlamadığını belirterek, "Yoğun bakımdan sonra 15 gün normal serviste kaldım. Yemek yiyemedim, kusuyordum. Çok zor zamanlar geçirdim." dedi.
Tedavisinin sürdüğünü aktaran Karadağ, "Kontrollerime gidiyorum. Bebeğimde şu anda gözle görülür bir sorun yok ama o da şu an ilaç kullanıyor. Ona da ilaç veriyorum. Ben de 5-6 ilaç kullanıyorum, emziremiyorum. Baş dönmesi, göz kararmaları var. Kalp yetmezliği var şu anda. Kalp hastası oldum. Daha önceden yoktu. Gözlerim sıkıntılı, etrafımı karanlık görüyorum. Gözlerim pıhtı atmış nöbet geçirdiğimde." diye konuştu.
Huri Beyzanur Gülen de çok kötü bir hastalık süreci geçirdiğini dile getirerek, "Böbreklerim iflas etme durumuna geldi. Sürekli diyalize girdik. Psikolojik olarak çok zor bir süreçti. Bir can kaybı oldu. O yüzden çok ciddiye alınması gereken bir konu. Şu anda nefes almayla alakalı sıkıntım var, eskisi gibi değilim." ifadelerini kullandı.
Yaşananlarla alakalı net açıklama beklediklerini belirten Gülen, suçluların belirlenip adalet karşısına çıkarılmasını istedi.
- "Oğlumu ileriki süreçte nelerin beklediğini hala bilmiyoruz"
Eşi ve küçük kızıyla rahatsızlanan Salih Kaplan ise "Küçük kızım çok ağır geçirdi. Hala hastanede tedavisi devam ediyor. Yaklaşık 3 aydır Ankara'da tedavi halinde. Hala hastaneden taburcu olmadı. Ama taburcu olup sıkıntı yaşayanlar da var." dedi.
Mağduriyete kimin sebep olduğuyla ilgili şu ana kadar bir gelişme olmadığını ifade eden Kaplan, bu konuda açıklama beklediklerini söyledi.
Oğlunun yaklaşık 50 gün yoğun bakımda kaldığını anlatan Nursel Gülen de şunları kaydetti:
"Bu 50 günde oğlum entübe edildi. Çok ağır tedavilerden geçti. Nörolojik anlamda ve böbrek konusunda ağır hasar aldı oğlum. 20 gün normal serviste kaldıktan sonra 2 haftadır evimizdeyiz. Tedavimiz devam ediyor. Haftada 2 kez Bursa'ya hastaneye gidiyoruz kontrole. Oğlumu ileriki süreçte nelerin beklediğini hala bilmiyoruz. Bunun cevabı yok hala. Nörolojik anlamda çocuğumda tutulmalar oldu. Sağ elini tam anlamıyla kullanamıyor. Konuşması tamamen gitti. Entübe edilip uyandıktan sonra oğlum konuşma yetisini kaybetti. Çok sağlıklı bir evladım vardı."
Yuva köyünde temmuz ayında içme suyundan kaynaklı kusma ve bulantı şikayetiyle aralarında çocukların da bulunduğu 148 kişi hastanelere başvurmuş, 1 kişi hayatını kaybederken, 146'sı taburcu edilmişti.
Bir kişinin hayatını kaybettiği olayda, Ankara'da çeşitli hastanelere nakledilen bazı hastalara, kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliğiyle seyreden hemolitik üremik sendrom (HÜS) tanısı konulmuştu.
(AA)